*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Ethem Sarısülük Davasının Duruşması Müdahalesinde Engelli Kız Yaralandı  (Okunma sayısı 1488 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
Ethem Sarısülük Davasının Duruşması Müdahalesinde Engelli Kız Yaralandı



Gezi Parkı olayları sırasında yaşamını yitiren Ethem Sarısülük'ün ölümüne ilişkin davanın duruşmasında olaylar çıktı.
 
Ankara’da Gezi Parkı’na destek eylemleri sırasında yaşamını yitiren Ethem Sarısülük davasında sanık polis A.Ş.'nin tutuklanma talebi reddedildi. Duruşma 2 Aralık'a ertelendi.
 
Kararın açıklanmasıyla duruşma salonu ve adliye önü bir anda karıştı. Polis, davaya destek olmak için toplanan gruba tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti. Müdahale sırasında aralarında engelli bir kızın da olduğu çok sayıda kişi yaralandı.
 
DURUŞMADA OLAY
 
Ethem Sarısülük'ün ölümüne ilişkin davada duruşma gizlilik kararının kaldırılmasıyla başladı. Tutuksuz sanık Ahmet Şahbaz duruşmaya katılmadı. Ethem Sarısülük'ün annesi, kardeşleri ve avukatları ile sanık avukatları hazır bulunduğu duruşmayı, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, İstanbul Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Aykut Erdoğdu ve Müslim Sarı, HDP Genel Başkanı Sebahat Tuncel, BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Mardin Milletvekili Erol Dora'nın da arasında bulunduğu milletvekilleri, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri izledi. Mahkeme Başkanı Afak İlleez, sanık avukatlarının verdikleri dilekçede, Şanlıurfa'da görev yapan Şahbaz’ın terör örgütlerinin hedef gösterdiğini belirterek, müvekkillerinin savunmalarının sesli ve görüntülü sistemle ifadesinin alınmasını talep ettiklerini açıkladı.
 
-SAVCI TUTUKLAMA TALEBİNİN REDDİNİ İSTEDİ-
 
Müşteki avukatlarından Murat Yılmaz, mahkemenin tensipte, sanığın duruşmaya gelmemesi halinde hakkında yakalama kararı çıkartılacağını karar altına aldığını belirterek, 5 yılın üzerinde olan cezalarda yüz yüzelik ilkesi gereği sanığın duruşmada bulunması gerektiğini ifade etti. 'Adam öldürme' gibi bir suçtan yargılanan sanığın ifadesinin telekonferans yöntemi ile alınmasının CMK'ya aykırı olduğunu ifade eden Yılmaz, sanığın yüz yüze dinlenmesini istediklerini dile getirdi. Sanık hakkında yakalama kararı verilmesini isteyen Yılmaz, duruşmada iddianamenin okunmadığını, usul eksikliği olduğunu ifade etti. Müdahil Avukatların taleplerine ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Şahin ise  sanığın ifadesinin sesli ve görüntülü sistemle alınmasına ilişkin yasal bir engel olmadığını kaydederek, takdiri mahkeme heyetine bıraktı. Daha önce tutuklamaya sevk edilen ancak serbest bırakılan sanığın delil karartma ve kaçma şüphesinin bulunmadığını savunan Şahin, tutuklama talebinin reddini istedi.
 
-MAHKEME ÇEKİLME TALEBİNİ REDDETTİ-
 
Mahkeme heyeti ise sanığın daha önce duruşmaya geldiği, duruşmanın başlamamış olması nedeniyle savunmasını yapmadığı ve Şanlıurfa'da bulunduğu göz önüne alındığında, kaçma ihtimalinin bulunmadığına karar verdi. Sanığın delil karartmasının söz konusu olmadığını belirten heyet, sanık vekillerinin mazeretlerinin kabulüne karara vererek, tutuklamaya ilişkin talebi reddetti.
 
Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının talebi doğrultusunda, Ahmet Şahbaz'ın ifadesinin sesli ve görüntülü sistemle Şanlıurfa'dan alınmasına da karar verdi. Heyetin kararının ardından söz alan avukat Yılmaz, “Savcının talebi ve mahkemenin ara kararı dikkate alındığında nereye varılmak istendiği anlaşılıyor. Mahkemenizin bütün uygulamaları gerçekten özgürlükçü olsaydı, kararı anlardım" diyerek, heyetin dosyadan çekilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, ara kararında, adil yargılama konusunda tereddüt söz konusu olmadığı gerekçesiyle çekilme talebini reddederek, duruşmayı 2 Aralık 2013'e erteledi. Davanın ertelenmesi sonrasında duruşma salonunda arbede yaşandı.  Salondaki bazı kişilerin, sanık avukatlarının üzerine yürümesi üzerine jandarma, avukatları güvenlik çemberine aldı. Sarısülük ailesinin avukatları da bu kişilere müdahale ederek, salonu boşaltmalarını istedi.
 
-POLİS BİBER GAZIYLA MÜDAHALE ETTİ, JANDARMA HAZIR BEKLETİLDİ-
 
Sarısülük'ün davasının bugünkü duruşması için geniş güvenlik önlemleri alındı. Bir önceki duruşmada yaşanan olaylar nedeniyle Ankara İl Jandarma Komutanlığı'ndan takviye ekiplerin de istendiği öğrenildi. Davanın görüldüğü Ankara Adliyesi’nin “C” kapısı girişinde toplanan Halkevleri, Halkın Kurtuluşu Partisi, Alınteri üyelerinin de aralarında bulunduğu bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan grup, Ethem Sarısülük maskesi takarak, pankart açtı. Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını açan gruptakiler, basın açıklamalarının ardından, adliye kapısına yöneldi. Polisin dağılmaları yönünde uyarıda bulunduğu grubun dağılmaması üzerine, polis, biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Ara yollara dağılan eylemciler, daha sonra tekrar bir araya gelerek Atatürk Bulvarını trafiğe kapatmak istedi. Trafiği kapatma girişimine polis tekrar müdahale etti. Polisin müdahalesi sırasında yaralananlar ve biber gazından etkilenenler, ambulansla hastanelere götürülürken, biber gazından Ankara Adliyesi'nde bulunan vatandaşlar da etkilendi. Polis helikopteri de havadan eylemcileri takip ederken Güvenpark'a doğru kaçan eylemcileri takip eden polis, gözaltı işlemi yaptı. Ankara Adalet Sarayının C kapısı girişinde toplanan, uyarıya rağmen dağılmayarak adliyenin kapısını ve camlarını kıran gruba biber gazı ve tazyikli suyla müdahale eden polis, ara sokaklara kaçanları gözaltına alarak, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne götürdü. Bölgedeki MOBESE kayıtlarını incelemeye alan polisin, olayın yaşandığı Ankara Adliyesinin güvenlik kamerası görüntülerini de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istediği ifade edildi. - ANKA


Etiketler :g. Organik (fiziksel) patolojilerin (kranyo-fasiyal anomali, işitme kaybı, zihinsel engel, genetik sendromlar, gelişimsel dil bozuklukları vb) var olduğu durumlarda dil ve konuşma bozuklukları değerlendirilirken çocuğun yaşı dikkate alınmaz. Ancak fizyolojik gelişim süreci içerisinde dil ve konuşma bozuklukları görülmesi durumunda çocuk 4 yaşından itibaren değerlendirmeye alınır.