11
Yürümekte Zorlanan Emekli Öğretmen “Özel Ayakkabı Ve Terlik” Üretilmesini İstiyor

Eskişehir’de bacaklarında ağrı ve güçsüzlüğe yol açan “postpolio sendromu” nedeniyle 4 yıl önce mesleğini bırakmak zorunda kalan 49 yaşındaki Mürvet Mızraklı, koltuk değneği ve eşinin desteğiyle yürüyebiliyor.
Memleketi Diyarbakır’da 3 yaşındayken çocuk felcine yakalanan ve bir süre tedavi gören Mızraklı, ilk, orta ve lise öğrenimini bu kentte tamamladı.
Akut çocuk felci atağından yıllar sonra ortaya çıkan bitkinlik, atrofi, kas ve eklemlerde ağrı ile sonradan baş gösteren ve kas güçsüzlüğü olarak bilinen “postpolio sendromu” rahatsızlığı da gelişen Mızraklı’nın 17 yaşında sarkan sağ ayak bileği donduruldu.
Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünden mezun olduktan sonra 2003’ten itibaren Rize, Bilecik ve Eskişehir’de felsefe grubu öğretmenliği yapan Mızraklı’nın, ayak kaslarındaki erimeden dolayı mesleki hayatı olumsuz etkilendi.
Mesleki hayatı boyunca koltuk değnekleriyle derslere giren Mızraklı, rahatsızlığı had safhaya ulaşınca 2020 yılında Tayfur Bayar Anadolu Lisesinde görevliyken 17 yıllık mesleğinden emekliye ayrıldı.
Koltuk değneği ve eşi Hüseyin Mızraklı’nın desteğiyle yürüyebilen Mızraklı, rahatsızlığı nedeniyle sadece içi dolgulu, hafif eğimli düz taban ayakkabı ve terlik giyebiliyor. Özel yapım bir çift ayakkabı ve terliğini 3 yıldır kullanan Mızraklı, eskimeye yüz tutan bu ürünlerin yerine yenilerini temin edemiyor.
Emekli öğretmen Mürvet Mızraklı, AA muhabirine, mesleğini, çocukluğunda derslerine giren öğretmenlerinin sevecen, ilgili yaklaşımlarından dolayı tercih ettiğini söyledi.
Meslek hayatı boyunca çok sayıda öğrenci yetiştirdiğini belirten Mızraklı, “İlk tayinim Rize’nin Derepazarı ilçesine çıktı. Daha sonra sırasıyla Bilecik ve Eskişehir’deki çeşitli okullarda görev yaptım. Öğrencilerimi çok özlüyorum. Sosyal medya üzerinden takip ettiğim öğrencilerimle iletişim kuruyorum.” dedi.
“Yetkililerden, sivil toplum kuruluşlarından yardım eli bekliyorum”
Koltuk değneğiyle ayakta duramaz hale gelmesi nedeniyle emekli olduğunu anlatan Mızraklı, kas kaybından ayak şeklinin gitgide bozulduğunu, normal ayakkabı ve terlikleri giyememeye başladığını dile getirdi.
Ayak kasları için elverişli olan özel yapım birer çift ayakkabı ve terliği 3 yıldır kullandığını ifade eden Mızraklı, “Ayaklarım deforme olduğu için ayakkabının düz taban ve belli bir eğime sahip olması gerekiyor. Bursa’da bu ayakkabı ve terliklerin üretimini yapan fabrika talep azlığı nedeniyle üretimi sonlandırmış. Bu ürünlerin tekrar üretilmesini istiyorum.” diye konuştu.
Mızraklı, internetten ulaştıkları firmalarda bu özelliklere sahip olanları bulamadıklarını aktararak, şunları kaydetti:
“Daha önce piyasadaki ayakkabı ve terlikleri rahat bir şekilde kullanabiliyordum ancak ayak şeklim deforme olduğu için her tür ayakkabı ve terliği giyemiyorum. 3 yıl öncesine kadar iyiydi ama bu süreçte ayaklarım deforme oldu, bozulmaya devam etti. Zaman gelecek, şimdi kullandıklarımı kullanamaz hale geleceğim. O zaman yürüyemeyeceğim, en basitinden hastaneye bile gidemeyeceğim. Bu, terlik için de geçerli. Ne kadar dayanabilirim, nasıl mücadele edebilirim bilmiyorum ancak bununla yaşamayı öğrenmeye çalışıyorum. Günün çoğunu evde geçirdiğim için terlik ihtiyacım daha fazla. İmalatçıların benim durumumda olan insanları da hesaba katarak üretimlerini ona göre yapmalarını diliyorum. Yetkililerden, sivil toplum kuruluşlarından yardım eli bekliyorum. Çaresiz bir durumdayım.”
Zamanının çoğunu kitaplarla geçirdiğini aktaran Mızraklı, yaşadığı stresten dolayı artık hiçbir şeye odaklanamadığını sözlerine ekledi.
Eşine uygun ayakkabı bulmak için bizzat başvurduğu firmalardan olumsuz yanıt aldığını dile getiren Hüseyin Mızraklı da ayakkabıların seri üretimle yapıldığını belirterek, “Yetkililerden ve firmalardan engelli kişilerin de kullanabileceği ayakkabıların üretimi için özen göstermelerini bekliyoruz. Sadece eşim değil, buna benzer sorunlar yaşayan insanlar mutlaka vardır.” diye konuştu.
Kaynak: AAEskişehir Mürvet Mızraklı Özel Ayakkabı Postpolio Sendromu kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
12
Türkiye’den Paris 2024 Paralimpik Oyunları’na Rekor Katılım

Türkiye Paralimpik Milli Takımı, Paris 2024 Paralimpik Oyunları’na 94 isimle rekor sayıda katılım gösterecek.
Engelli sporcuların olimpiyatları (paralimpik oyunları) Fransa’nın başkenti Paris’te 28 Ağustos-8 Eylül tarihlerinde düzenlenecek.
Türkiye’yi organizasyonda temsil edecek görme engelli, bedensel engelli ve özel sporcuların sayısı rekora ulaştı. Tokyo 2020’ye 87 isimle katılan Türkiye, bu kotayı 7 artırdı.
Paralimpik serüveni 1992’de başladı
Türkiye, paralimpik oyunlara ilk kez Barcelona 1994’te tek sporcuyla katıldı.
Atlanta 1996’ya kota alamayan Türkiye, Sydney 2000’de 1, Atina 2004’te 8, Pekin 2008’de 16, Londra 2012’de 67, Rio 2016’da 81 ve Tokyo 2020’de 87 paralimpik sporcuyla oyunlarda yer aldı.
Son 24 yılda 94 kat artış
Türkiye’nin engelli sporcuların yarıştığı en üst seviye paralimpik oyunlarına katılımı son 24 yılda 94 kat arttı.
Engelli sporculara tanınan imkanlar sayesinde Türkiye’nin 2000 yılında 1 olan kota sayısı, 2024’te 94’e yükseldi.
Paralimpik oyunlarda 2004’ten itibaren her organizasyonda kota sayısı artan Türkiye, 2024 Paris’te bu sayıyı yine yükselterek rekor kotaya ulaştı.
15 branşta katılım
Türkiye, oyunlara 15 branşta katılım gösterecek.
Golbol Kadın Milli Takımı, Görme Engelli B1 Erkek Milli Futbol Takımı’nın yanı sıra atıcılık, eskrim, halter, kürek, masa tenisi, atletizm, tenis, triatlon, judo, okçuluk, tekvando, yüzme ve badmintonda toplam 94 milli sporcu kota aldı.
Kadın sporcu sayısı erkekleri geçti
Paris 2024’te kadın milli sporcularının sayısı, erkekleri geçti.
Kadın sporcu sayısının 49 olacağı Paris 2024’te erkek milli sporcular ise 45 isimle madalya mücadelesi verecek.
İki branşta takım kotası
Türkiye, golbol ve futbol branşlarında “takım” olarak Paris 2024’te yer alacak.
Son iki paralimpik şampiyonu Golbol Kadın Milli Takımı’nda 6, Görme Engelli B1 Erkek Milli Futbol Takımı’nda ise 10 kişi bulunacak.
Bireysel branşların bazılarında da karışık, erkekler ve kadınlarda takım müsabakaları yapılacak.
En çok bedensel engelli sporcular kota aldı
Paralimpik Oyunları için en çok kotayı bedensel engelli milli sporcular elde etti.
Bedensel engelli 65, görme engelli 21, özel sporculardan da 8 milli isim, Paris 2024 için vize aldı.
En çok kota atletizmde
Bireysel branşlarda Türkiye’nin en fazla kota aldığı spor dalı 16 milli isimle atletizm oldu.
Atletizmde özel sporcular 7, görme engelli sporcular 5, bedensel engelli milli sporcular 4 kota aldı.
Bu branşı judo (10), okçuluk (9), tekvando ( , masa tenisi ( ve atıcılık ( takip etti.
Türk sporcular yüzmede 6, halterde 5, badminton, tenis ve kürekte 2’şer, triatlon ve eskrimde ise 1’er sporcuyla kota aldı.
Madalyalılar yine Paris’te
Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları’nda 15 madalya alan Türkiye, bu başarıyı gösteren Golbol Kadın Milli Takımı ve bireyselde 12 sporcusuyla Paris 2024 vizesini elde etti.
Tokyo’da altın madalya alan Golbol Kadın Milli Takımı ile para masa tenisçi Abdullah Öztürk, Paris’te unvanlarını korumaya çalışacak.
Bir önceki oyunlarda madalya alan para masa tenisçilerden Nesim Turan, Ali Öztürk, Kübra Korkut, para okçular Bahattin Hekimoğlu, Öznur Cüre, para yüzücü Sevilay Öztürk, para tekvandocular Mahmut Bozteke, Meryem Betül Çavdar, para atıcı Ayşegül Pehlivanlar, para halterci Besra Duman ve para tekvandocu Recep Çiftçi, Paris 2024’te de yer almaya hak kazandı.
4 binden fazla sporcu mücadele edecek
Paris 2024’te dünyanın dört bir yanından 4 binden fazla bedensel engelli, görme engelli ve özel sporcu madalya arayacak.
Toplam 22 spor dalında yapılacak yarışlarda 542 madalya dağıtılacak Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda okçuluk, atletizm, badminton, görme engelliler futbol, bocce, kano, bisiklet, binicilik, golbol, judo, halter, kürek, atıcılık, oturarak voleybol, yüzme, masa tenisi, tekvando, triatlon, tekerlekli sandalye basketbol, eskrim, ragbi, tekerlekli sandalye tenis branşlarında sporcular başarı kovalayacak.
Kaynak: AAEngelli Sporcular Fransa Paris 2024 Paralimpik Oyunları Türkiye Paralimpik Milli Takımı kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
13
Samsun’da Engelli Rampası Sorunu

Samsun’da bir apartmanda bulunan ve oldukça dik olan engelli rampası, apartman sakini engelli bireye ecel terleri döktürüyor. Engelli birey, rampadan inip çıkarken zorlandığını ve birçok kez düşerek yaralandığını belirtiyor.
Samsun’da bir apartmanda bulunan ve oldukça dik olan engelli rampası, apartman sakini engelli bireye ecel terleri döktürüyor.
Atakum ilçesi Mevlana Mahallesi Nişantaşı Caddesi üzerinde bulunan 4 katlı bir apartmanın girişine yapılan engelli rampası, engelliler için ‘engel’ teşkil ediyor. Oldukça dik olan rampadan engellilerin inip çıkması neredeyse imkansız. Apartmanda oturan 39 yaşındaki engelli Davut Demirtaş, standart dışı olan rampadan birçok kez düşerek yaralandığını söyledi.
“Yakınlarımın yardımı olmadan inip çıkamıyorum”
Her gün birilerinin yardımıyla rampadan inip çıkabildiğini ifade eden Davut Demirtaş, “2011 yılında kaza sonucu omurilik felci oldum. Sandalyeye bağlı kaldım. Apartmanımızın engelli rampası çok dik yapılmış. Bu rampada çok zorlanıyorum. Yakınlarımın yardımı olmadan inip çıkamıyorum. Normalde bu rampanın aparat ile yapılması gerekiyor. Standart dışı yapılmış. Projede olmasına rağmen sesimi bir türlü duyuramadım” dedi.
“7 kere düştüm”
Rampada birçok kez kaza geçirdiğini anlatan Demirtaş, “Bu binaya taşınalı 2 yıl oldu. 3 kere akülü sandalyeyle, 4 kere de manuel sandalye ile düştüm. Burada 13 daire var. Bir kişi bile imza vermediği sürece bu rampayı kendime göre yaptıramıyorum. İmza toplamaya kalktım 6 kişi verdi, gerisi vermedi. Görüntü kirliliği oluyormuş. Masrafı çok oluyormuş. İlgilenen yok” diye konuştu.
Site yönetimi ise bu problem ile ilgileneceklerini bildirdi.
Kaynak: İhlas Haber AjansıDavut Demirtaş Engelli Birey Engelli Rampası Samsun kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
14
Engelli Bireylerden Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne Ücretsiz Ulaşım Tepkisi!

Bursa’da yaşayan engelli bireyler, toplu taşımada yaşlılara tanınan sınırsız biniş hakkının kendilerine de sağlanmasını istedi.
BURULAŞ, yaşlılara sağlanan sınırlı biniş hakkının sınırsıza çevrildiğini duyurmuştu.
Söz konusu gelişme üzerine BURULAŞ’a ulaşan vatandaş, engellilere neden ücretsiz ulaşım sağlanmadığını sordu.
BURULAŞ ise vatandaşa şu yanıtı verdi:
“Değerli yolcumuz başvurunuz sonuçlanmıştır. 65 yaş üstü vatandaşlarımız için uyguladığımız sınırsız biniş hakkı uygulamasının esas sebebi, emekli maaşlarının ortalamanın çok altında kalması ve vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine ulaşabilmeleri için toplu taşıma araçlarını kullanabilmeleridir. Engelli yolcularımızla ile ilgili şuan için güncellenmenin olmadığını belirtmek ister, talebinizi ilgili iş birimimize ilettiğimizi bilgilerinize sunar anlayışınız için teşekkür ederiz.”
Engelli bireyler, “Engelliler sanki yüksek maaş mı alıyorlar da emekliler ile maaşını kıyaslıyorlar.” diyerek tepki gösterdi.
Kaynak: bursahakimiyet.com.trBursa Büyükşehir Belediyesi BURULAŞ Engelli Bireyler Ücretsiz Ulaşım kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
15
SGK Bursa İl Müdürlüğü’nden Engelli Bireye Park Yasağı

İddiaya göre, Bursa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne giden engelli birey, araç park etmeye yer bulamayınca, binanın avlusundaki boş alana aracını park etmek istedi.
Engelli birey, görevlinin hemen kendisinden dışarı çıkmasını istediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“İnanın bir futbol sahası büyüklüğünde avlu bomboştu. Tek bir araç olmamasına ve engelli aracında, engelli olduğumu söylememe rağmen, görevli beni atar gibi dışarı çıkardı. SGK da bu kararı alıp, engelli aracını bile içeri aldırmayan yetkilileri kınıyorum.”
Kaynak: Bursahakimiyet.com.trBursa Engelli Birey İl Müdürlüğü SGK kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
16
Edirne Kent Konseyi Engelli Çalışma Grubu Toplandı

Edirne Kent Konseyi 9. Dönem Engelli Çalışma Grubu’nun 2. toplantısı gerçekleştirildi. Edirne Kent Konseyi Başkanı Özer Demir, çalışma grubu üyelerinin, Edirne Kent Konseyi Yürütme Kurulunun önerisi olan Ekim ayı içerisinde yapılacak genel kurulun gündeminin “Engelli Sorunları” olması önerisini oy birliği ile kabul ettiklerini açıkladı.
Bu karar doğrultusunda genel kurul hazırlıklarına başlandığını ifade eden Demir, genel kurulda Edirne Belediyesi bünyesinde Engelli Birimi kurulması ve bu birimin çalışma biçiminin tartışıldığını belirtti. Ayrıca, Engelli Meclisi’nin kurulmasının gerektiği ve bu meclisin içinde alandan derneklerin, gönüllülerin yanı sıra Edirne Valiliği ve Edirne Belediyesi’nin müdürlüklerinin yer almasının bazı engellerin hızlıca ortadan kaldırılmasını sağlayacağı vurgulandı.
Genel Kurulda Belediye Engelli Birimi ve Engelli Meclisi’nin verimli çalıştığı bir ilin temsilcilerinin sunum yapmasının faydalı olacağı ifade edildi. Tüm derneklerin kendi alanlarında yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini raporlaştırmalarına karar verildi.
İlgili yasa gereği, Edirne Kent Konseyi Genel Kurul sonuçlarının Edirne Belediye Başkanlığı’na sunulması ve ilk Belediye Meclisinde gündeme alınmasının faydalı olacağı konusunda ortaklaşıldığı ifade edildi.
Kaynak: Edirnesonhaber.comEdirne Belediyesi Edirne Kent Konseyi Engelli Çalışma Grubu Özer Demir kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
17
Bulancak Belediyesi Özel Donanımlı Engelli Aracı Hizmette

Bulancak Belediyesi tarafından engelliler için özel donanımlı hale getirilen engelli aracı hizmete girdi.
Konuya ilişkin yapılan açıklamada “Bulancak Belediyesi olarak, sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etmeye ve vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıracak yenilikler sunmaya devam ediyoruz. Bu doğrultuda, ilçemize büyük bir gururla kazandırdığımız, engelli bireylerin ihtiyaçlarına cevap verecek özel donanımlı aracımızı hizmete aldık.
Yeni aracımız, engelli bireylerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorlukları en aza indirmek amacıyla özel engelli rampasıyla donatılmıştır. Bu araç, sadece ulaşım sağlamanın ötesinde, evde sağlık ve bakım hizmetleri gibi önemli ihtiyaçları da karşılamak üzere tasarlanmıştır” denildi.
Kaynak: Yeşilgiresun.comBulancak Belediyesi Engelli Aracı Engelli Bireyler kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
18
Engelli Depremzedeye Sefalet Aylığı

Osmaniye’nin Toprakkale ilçesinde, yüzde 90 fiziksel engelli depremzede Hüseyin Köksal, 4 bin lira engelli aylığı ile geçinme mücadelesi veriyor. Ailedeki diğer hasta akrabaları ile konteynerde yaşayan Köksal, “Artık hayat mücadelesinden yoruldum” dedi.
Kız kardeşi ve kanser hastası yeğeniyle yaşayan engelli depremzede Köksal, 6 Şubat depremlerinde evlerinin yıkıldığını anlattı. “Evsiz kaldık, oturacak yer yok, rezillik diz boyu” diyen Köksal, “Her şeyi kendi imkanlarımızla yaptık bunları. Bedensel engelliyim, belden aşağım tutmuyor. Artık hayat mücadelesinden yoruldum. Dert üstüne dert, olay üstüne olay geliyor. Okuttuğum bir öğrencim var. Bir tane yeğenim var kanser hastası, onun tedavisi ile uğraşıyoruz. Artık yetiştiremiyorum. Engelli maaşım 4 bin küsur lira alıyorum. Onunla geçinmeye çalışıyoruz. Ben ufak tefek bir şeylerle uğraşıyorum, yetiştirmeye çalışıyorum” dedi.
Köksal, geçim sıkıntısını şöyle anlattı: “Şimdi ben bu çocuğu nasıl tedavi ettireceğim onu düşünüyorum, kara kara düşünüyorum. Yapacak bir şeyim yok. Lisede okuyan oğlum var ona nasıl para göndereceğim? Artık büyük sıkıntı yaşamaya başladım. Bu harcamalardan hariç, bizde sosyal hayat zaten yok. Gideyim, gezeyim tozayım, şurada bir yemek yiyeyim, çocuklara bir dürüm ısmarlayayım… O bizde yok zaten, imkânı yok. Ben zaten bu parayla ancak mutfağımızı geçindirebiliyorum. Mutfağıma bir şeyler alayım da onların karnı doysun bitti, hepsi bu kadar. Ben yoksa gidip bir yerde denize gireyim, şuraya gideyim, şurada tatil yapayım, bir gün bile yok bizde.’’
Kaynak: ANKADepremzede Engelli Engelli Aylığı Hüseyin Köksal Osmaniye kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
19
Burçak Akdeniz: ‘Benim Gibi Nice Tanıya Ulaşamamış Birey Var’

38 yıl boyunca size kendinizi ‘anormal’ hissettiren bir ortamda yaşadığınızı düşünün… Kimi zaman kabalıkla, kimi zaman da patavatsızlıkla suçlandığınızı. Üç dil bildiğiniz halde başarısız olarak nitelendirildiğinizi. AVM’lere giremediğinizi, hamile kadınlardan korktuğunuzu… Ve tüm bu ‘tuhaflıklar’ın bir açıklamasının bulunamadığını. 38 yaşında otizm tanısı alan Burçak Akdeniz hayat öyküsünü anlattı.
Otizm dendiğinde birçoğumuzun zihninde küçük yaşlarda ortaya çıkan bir rahatsızlık canlanıyor. Oysa İzmir’de yaşayan Burçak Akdeniz (43) bu tanıyı 38 yaşında almış. Tanı alana kadar kendi deyişiyle yaşadığı ‘travmatik süreci’ konuşmak için telefonda iletişime geçiyorum. Arayacağımı bildiği halde tam saati belirlemediğimiz için konuşmaya başladıktan kısa bir süre sonra heyecanlanıp duraksamaya başlıyor. Zorlandığını hissettiğim için konuşmayı kısa kesip Zoom buluşması için gün belirliyoruz. Tam saatinde başlıyoruz sohbete. Bu kez rahat. Çocukluğundan itibaren yaşadıklarını güzel, etkileyici cümlelerle anlatıyor. Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum.
Önce biraz kendinizden bahseder misiniz?
1981’de İzmir’de doğdum. Annem ilkokul öğretmeniydi. Babam da bankacıydı, ben çok küçükken vefat etti. Sonra Belçika’ya taşındık. 9 yaşımdayken de Türkiye’ye geri döndük.
Kardeşiniz var mı?
Ablam var. Benden 6 yaş büyük. O ‘normal’. Ben ‘anormal’im.
‘Anormal’?
Tuhaf bir çocuk. Yalnız bir çocuk. Evet, konuşabiliyorum, iletişim kurabiliyorum. Ama iletişimde ciddi sıkıntılar yaşıyorum. Kimse benimle oynamak istemiyor mesela. Oyun kurallarını çok beceremiyorum.
Okulda nasılsınız?
Okuldaki öğretmen sizinle baş edemiyor. Eliniz, kolunuz sürekli hareket halinde. Bir oyuncağa takıntılıyım, o başkasının elinde olunca rahat durmuyorum, huzursuz oluyorum. Öğretmenlerim anneme “Madam Hamiyet, bu çocuk durmuyor” diyor.
Hiperaktif olduğunuz mu sanılıyor?
Aslında bir şey denmiyor. Yaramaz olduğum düşünülüyor. Bu çocuk çok konuşuyor, çok soru soruyor, sürekli sorguluyor. Otizmlilerin tipik bir yürüyüşü var. Anneme “Bu çocuğun bacakları çarpık” diyorlar. Düztaban olmamdan şüpheleniliyor. Doktor “Normal” diyor. Bacaklarım hâlâ çarpık, yürüyüşüm hâlâ ilginç ama gizliyorum. Üzerine havlu atılmış, kayıp nesillerden biriyim. 90’lardan sonra otizmle ilgili bilgiler çok değişti tıp alanında. Türkiye’ye gelmesiyse yeni yeni.
Türkiye’ye döndüğünüzde neler yaşandı?
Akademik olarak başarısızım. Bunu da Türkçeyi sonradan öğrenmeme, babamın ölmesine bağlıyorlar. “Bu çocuk sert, bu çocuk kaba” deniyor ama aslında otizmli olduğum için filtrem yok.
Nasıl bir kabalık bu?
Hoşlanmadığım bir şeyi pat diye söylüyorum. Patavatsızlık seviyesinde. Sosyal ipuçlarını, yüz ifadelerini anlayamıyorum. Mesela biri çocuğunun hasta olduğunu anlatıyor, ben birden gülmeye başlıyorum.
Tek başınayken nasılsınız?
Tek başımayken hiçbir problemim yok. Saatlerce kendi başıma kalabilirim, birçok şeyi öğrenebilirim. Ama okul, arkadaşlar devreye girince… Hani “Kızınız zeki ama çalışmıyor” denir ya, bende tam tersi: “Kızınız çalışıyor ama olmuyor. Çıraklığa verin, meslek öğrensin.” Annem de mükemmeliyetçi. Ablam Galatasaray Lisesi mezunu. Monet bursuyla Fransa’ya gidiyor filan. Ciddi bir problem var ama anlaşılamıyor. Lisede arkadaşlarım bir yere giderken “Burçak gelmesin”, “Burçak tuhaf, kırık” diyorlar. Oysa aykırı olmaya çalışmıyorum.
Bu durum ruh sağlığınızı nasıl etkiliyordu?
O dönem duygusal çöküş yaşadığımı daha yeni öğrendim. Lisedeyken küt diye bayılıyordum. Nörolog bir şey bulamıyor. Psikiyatristler “Kızınız özgüven sorunu yaşıyor, ergenlik, dikkat çekmeye çalışıyor” diyorlar. Arkadaş gruplarına ait değilim. El, kol hareketlerimi arkadaşlarım sürekli tutarak engellemeye çalışıyor. Dalga geçiyorlar. Meğer beş duyunun hassasiyetiyle duygusal çöküş yaşıyormuşum. Sürekli bir kaos içindeyim.
Üniversite döneminde zorlandınız mı?
Üniversiteyi severek okudum. Dokuz Eylül Üniversitesi’nden psikolojik danışmanlık mezunuyum.
21 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Şu anda da bir meslek lisesinde rehberlik öğretmeniyim. Benim hayatta yapabildiğim bir tek şey var; O da işim. İşim haricinde benimle hiçbir şey yapamazsınız, yapmak da istemezsiniz. Yeniliğe çok açık değilim. Adı üstünde, Burçak. Burçak zor bir bitkidir. Eziyettir. Bakın artık dalga geçmeyi öğrendim kendimle.
Flörtleriniz oluyor muydu?
Birileri benimle flört etmeye çalışıyordu. “Gözlerin çok güzel” diyorlar ama algılayamıyorum; gerçekten gözüm mü güzel, yoksa flört etmeye mi çalışıyor?
‘Annem için evlendim’
Ama hayat bir şekilde devam ediyor sizin için…
Annemle yaşıyorum, öyle olunca da bir problem çıkmıyor. Çünkü o kendi işini yapıyor, ben odamdayım genelde. Ama dışarısı benim için korkunç bir bilinmez. Nasıl davranacağımı bilmiyorum ama çok güzel maskeliyorum. Ödüllük performans gösteriyorum.
Hatta evleniyorsunuz…
2007’de annemi mutlu etmek için görücü usulü sayılabilecek bir evlilik yaptım. Şu andaki bilgimle o evliliği yapmazdım. Ama o evlilik olduğu için şu anda otizmli olduğumu öğrendim. 15 yıl önce boşandım. Evli olduğum şahıstan bağımsız olarak benim için bir şeylerin ortaya çıkışı, evliliğimin ilk günü başlıyor. İstemediğim bir ortam, istemediğim bir yaşam biçimi. Sürekli eleştiriliyorsunuz. Zaten dokunulmayla ilgili problemler ortaya çıkınca doktorlara gitmeye başladık. Konulan ilk tanı; bipolar bozukluk. Tedaviye cevap vermeyince borderline, sonra panik atak, anksiyete, majör depresyon tanıları aldım. Kimse otizmden şüphelenmiyor. Sebebi yetişkinlerde, özellikle kadınlarda kişinin çok iyi maskelemesi. Eşlik eden zihinsel bir gerilik, konuşma bozukluğu da olmayınca prototip otistik tanısından uzak olarak, az önce saydığım tanıları alabiliyorsunuz. Ülkemizde benim gibi nice tanıya ulaşamamış ya da benim gibi geç ulaşmış yetişkin birey var. Şu anda bir erkek arkadaşım var. 6 aydır birlikteyiz. Karşılıklı anlayışla birçok şeyin üstesinden gelebiliyoruz.
‘Sizi kovabilirim’
Sizinle yaşamak zor mu?
Rutinin dışına çıkamıyorum. Mesela beni arayacaksanız saatini bilmem lazım. Sürprizlerden nefret ederim. Belli başlı dokulara dokunamam; portakal, mandalina, limon ya da kırçıllı kıyafetler. Çaydanlık saplarına karşı takıntım var. Bir züccaciyeye girip çaydanlıkları, rafları düzelttiğim çok oluyor. En ufak bir düzen değişimi bende anksiyete yaratıyor. Benim için koku ya da ses rahatsızlık vericiyse sizi kovabiliyorum yanımdan. Tırnaklar mesela, yeni fobim. Uzun, jel takma tırnaklar. Hamile kadın gördüğüm zaman tepki veriyorum. Üzerime doğuracaklarmış gibi geliyor. Yer, yön duygum yok. En büyük destekçilerim arkadaşlarım. Yoğun duyusal hassasiyet artışında bir yandan kendimi regüle etmeye çalışırken bir yandan başkalarıyla makul düzeyde iletişim kurmaya çalışmak beni daha çok yoruyor ve atak geçirebiliyorum. Böyle zamanlarda arkadaşlarım beni eve götürüyor, karanlık odamda yatıyorum. Toparlanmak saatlerimi hatta günlerimi alıyor.
‘Artık çok başarılı hissediyorum’
Otizm tanısı nasıl aldınız?
Amerika’da doktor bir abim var. “Burçak biz buna Amerika’da spektrum diyoruz. Bunu hiç araştırdılar mı” dedi. Şaşırdım. Araştırmaya başladık, doktorlar annemle de görüştü. Ve bana şu dendi: “Eğer ergen halinizle bize gelseydiniz zaten otizm bozukluğu tanısı alacaktınız.” Burada sıkıntı şu: Otizm denince insanların aklına eksiklik, yetersizlik geliyor. Bense okuyabilmişim; Fransızca, Almanca ve İngilizce olmak üzere üç dil biliyorum.
Tanı aldığınızda ne düşündünüz?
Hayatım hep şöyle geçti: “Bu kadın kelimelere takla attırıyor ama ufacık bir şeyi yapamıyor.” Hadsiz sorulara maruz kalıyorsunuz, cinsel hayatınız sorgulanıyor. Arkamdan birinin yürümesini istemiyorum ama sokakta yürümek zorundayım. Alışveriş merkezine gidemiyorum. Ve bir tanıya ulaşamıyorsunuz. Çünkü literatür taraması yaptığınızda Türkiye’de otizm genellikle erkeklerde, 3 yaştan önce görülür. Hep normalleştirilmeye çalışıldım. O yüzden çok travmatik bir hayatım var.
Şimdi kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
38 yaşında tanı aldıktan sonra önce kendi içimde bunu içselleştirmeye çalıştım. Çok araştırdım. Ve kendimi anlamaya başladım. Artık eksik ve yetersiz olmadığınızı, sadece iletişiminizin, beyninizin farklı çalıştığını biliyorsunuz. Artık ‘hayır’ demeyi, bir kimliğim olduğunu, kişisel sınırlarımın çok ihlal edildiğini öğrendim. Kendimle mücadele etmeyi bıraktım ve artık çok başarılı hissediyorum. 10 yıl önce bunu söyleyemiyordum.
‘Öğretmenlerimden göremediğim sevgiyi ve desteği çocuklarıma vermeyi seviyorum’
Öğrencilerle ilişkiniz nasıl?
Okulum 1.300 kişi. Normal koşullarda bu çalışma ortamı benim için çok zor. Zil sesi, aşırı kalabalık… Ama öğrencilerim ve mesai arkadaşlarım otizmli olduğumu biliyor. Bana destek oluyorlar. Evlatlarım için yapamayacağım şey yok. Sevildiklerini, onaylandıklarını bilmeleri gerekiyor. Çocukluğumda öğretmenlerimden göremediğim sevgiyi ve desteği çocuklarıma vermeyi seviyorum. Ben bunun acısını yaşadım. Benim korkunç bir rehber öğretmenim vardı. Kaynaştırma öğrencileri benim yumuşak karnım.
Onların daha çok desteklenmesi gerekiyor. En iyi yapabildikleri şeyi ortaya çıkarmaya çalışıyorum.
38 yaşında otizm teşhisi alan Burçak Akdeniz: ‘Benim gibi nice tanıya ulaşamamış birey var’
‘Sistem yetişkin otistikleri yok sayıyor’
Serap Dikmen Ahmetoğlu – Kabul, Eşitlik, Dahil Olma, İstihdam (KEDİ) Otizm Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Otistik çocuklar için uygulanan özel eğitim hem nicelik hem de nitelik olarak yetersiz. Kaynaştırma/bütünleştirme eğitiminde tipik gelişen akranlarıyla birlikte okuyan çocuklarımız dahi fiziken orada bulunmalarına karşın büyük bir yalnızlık içinde. Çocuklukta yaşanan bu dışlanmışlık, yetişkin yaşlarda sonuçlarıyla birlikte artarak büyüyor. Sistemin yok saydığı yetişkin otizmliler toplum tarafından da yok sayılıyor. Eğitim hayatı biten otistikler ve aileleri evlere kapanıyor, hapishane hayatı yaşıyor. Engelli istihdamında getirilen ve aslen yetersiz olan kotalarda da otizmliler yer bulamıyor.
Otizmlilerin sosyal etkileşim ve iletişimde sıkıntı yaşadığını bilmek önemli. Desteklenmeleri ve kabul sağlanması gereken alanlar bunlar. Doğru bildiğimiz iletişim ve etkileşim kalıplarında davranması beklentisinden ve yargılamalardan uzak durmalı, onun dünyasına girmeye çalışmalıyız.
‘Spektrum terimi belirtilerin yelpazesini ifade eder’
Arzu Beyribey, Klinik Psikolog
Otizm nedir?
Bireylerin sosyal etkileşim, iletişim ve davranışlarında zorluklar yaşadığı, yaşam boyu süren bir nörogelişimsel yeti kaybı. ‘Spektrum’ terimi bu yeti kaybı belirtilerinin geniş bir yelpazede ve farklı şiddet derecelerinde görülebileceğini ifade eder.
Alt tipleri neler?
2013’te Amerikan Psikiyatri Birliği’nin DSM-5 (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel Elkitabı) kriterleriyle bu alt tipler tek bir spektrum altında birleştirilmiş. Bu alt tipler asperger sendromu, rett sendromu, çocuklukta dezintegratif yeti kaybı, yaygın gelişimsel yeti kaybı.
Belirtileri nedir?
Göz temasından kaçınma. Mimikler ve beden dili gibi sözsüz iletişim yöntemlerini kullanmada, yaşıtlarıyla ilişki kurmakta ve başkalarının duygularını anlayıp uygun tepki vermekte zorluk. El çırpma gibi tekrarlayan hareketler. Rutine bağlılık. Belli bir konuya aşırı ilgi gösterme. Işık, ses ve doku gibi uyaranlara hassasiyet. Ya da aşırı sıcak veya soğuk gibi duyusal uyaranlara duyarsızlık.
Kaynak: Hürriyet PazarBurçak Akdeniz Otizm Serap Dikmen Ahmetoğlu kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
20
Gaziantep’te İşitme Engelliler Doğayı Keşfetti

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu iş birliğiyle düzenlenen kampta, 100 işitme engelli doğayı keşfetti ve eğlenceli aktiviteler gerçekleştirdi.
Gaziantep’te 100 işitme engelli, kampta doğanın tadını çıkardı.
Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu iş birliğiyle, işitme engellilerin sosyalleşmesi ve eğlenceli aktiviteler gerçekleştirmesi amacıyla Gizem Doğan Yaşayarak Öğrenme Merkezi’nde kamp düzenlendi.
Kampa katılan 100 işitme engelli için eğlence, eğitim ve yarışma etkinlikleri gerçekleştirildi. Ayrıca program kapsamında, günü birlik düzenlenen turlarla katılımcılar, Gaziantep’in güzelliklerini keşfetti.
Türkiye genelinde 60 derneğin katıldığı organizasyonda, engelli bireylerin sosyal hayata katılımının artırılması hedeflendi.
Kaynak: AAEngelli Kampı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İşitme Engelli Bireyler Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
|