Hava Akbay İçin Fatma Şahin'e Açık Mektup!

[melleseferi]

Hava Akbay İçin Fatma Şahin'e Açık Mektup!



Şapkanızı çıkartacağınız bir kişiden söz etmek istiyorum şimdi size... Hava Akbay... Şampiyonluklara ambargo koyan bir isim... Hem de 3 ayrı branşta.... Ciritte, güllede ve disk atmada...
 
Hem de 3 yıldır art arda...
 
Çok büyük bir yetenek... Henüz 17 yaşında... Samsun'da yaşıyor... 4 yıldır spor yapıyor... Madalya üstüne madalya kazanıyor. Çocuk yaşta müthiş acılar yaşamasına karşın, büyük bir hırsla gece gündüz çalışıyor. Bedensel engelli bir kızımız Hava...
 
Henüz 3 yaşındayken... Canı dondurma çekiyor... Bakkalın yolunu tutuyor...
 
Rayların üzerinden geçmeye çalışıyor...
 
Birden... Trenle burun buruna kalıyor...
 
Biraz geriden gelen anne, can havliyle kızını kurtarmaya çalışıyor.
 
Offf... İnsan yazarken zorlanıyor.
 
Anne trenin altında kalıyor... Hayatını kaybediyor... 25 yıllık yaşamına elveda diyor... Geride 4 çocuk bırakıyor. Minik Hava ise... Kurtuluyor ama... İki ayağı bileklerinden kesiliyor. Kader ağlarını örmüştür bir kere... Hava, acı üstüne acı yaşıyor... Şizofreni hastası olan Baba Atilla Akbay, üstüne bir de felç geçiriyor... Yatağa mahkum kalıyor. Devamını anlatmak istemezdim ama... Hava'nın 3 ağabeyine birden şizofreni teşhisi konuyor. 3 ağabey ve baba halen Samsun'da sosyal bakım merkezinde tedavi altında tutuluyor. Yazının burasında biraz nefes alalım isterseniz.
 
İnsanın yüreği daralıyor.
 
? ? ?
 
Hava'ya halası ve eniştesi sahip çıkıyor... Hala Necla Çakır ve enişte Sami Çakır, Hava'yı kendi çocuklarından ayırt etmiyor... Harika büyütülüyor... El üstünde tutuluyor... Gitar ve tiyatro dersleri alıyor... Spora başlıyor. Henüz 13 yaşındayken, Amisos 55 Engelliler Kulübü'niin yolunu tutuyor. Kulüp Başkanı Mehmet Yaşarla tanışıyor. Hava'nın fiziğine bakan Yaşar "Senden çok büyük sporcu olur" diyor.
 
Kendisi de bedensel engelli olan Mehmet Yaşar, tüm sporcularına olduğu gibi Hava'ya da büyük ilgi, sevgi ve şefkat gösteriyor.
 
Ardından başarılar geliyor... Harika işlere imza atıyor... Antrenör Mehmet Bülbül'ün olağanüstü gayreti ile hızla yol alıyor... 3 yıl önce İstanbul'da yapılan Bedensel Engelliler Türkiye Şampiyonasında madalyaları topluyor...
 
Ciritte birinci, güllede ikinci, disk atmada üçüncü oluyor.
 
Ertesi yıl... Başarı büyüyor... Güllede ve disk atmada zirveye çıkıyor. Yetmiyor...
 
Geçen yıl Samsun'da yapılan Türkiye Şampiyonasında hem güllede, hem diskte, hem de ciritte birinciliğe ulaşıyor.
 
? ? ?
 
Anne ve babasının Havva adını koyduğu, nüfus memurunun iki v'den birini yazmaması sonucu kayıtlara Hava olarak geçen bu genç kızımız, yaşadığı onca talihsizliklere, acılara ve ıstıraplara karşın, bir onur abidesi olarak yaşam yolunda gururla ilerliyor.
 
Yüzünün güzelliği kalbine yansımış bir genç kızımız Hava... Mütevazı ve saygılı...
 
Saygılı olduğu kadar da hırslı...
 
"En büyük hayalim, milli formayı giyebilmek ve Olimpiyatlarda Ay-Yıldızlı bayrağımızı göndere çektirebilmek" diyor.
 
Milli formayı giyerse eğer...
 
Rüyası gerçekleşecek... Ayrıca... Millilik kontenjanı ile Spor Akademisi'ne doğrudan girecek. Halen Samsun Kavak Yaşar Doğu Çok Programlı Lise'de okuyor... 11. sınıfta...
 
Yurtta kalıyor. Derslerine iyi çalışıyor.
 
Kısmetse seneye bitecek... Üniversiteye devam edecek.
 
Güzel mesajlar iletiyor Hava... "Hayata küsülmez" diyor... Adeta yaşam dersi veriyor... Spor sayesinde mücadele etmeyi, direnmeyi ve yaşamı sevdiğini söylüyor.
 
? ? ?
 
Yazıp yazmama konusunda çok düşündüm ama... Yazıyorum. Hava'nın hiçbir sosyal güvencesi yok... Yeşil kart almak istiyor... Zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması için böyle bir girişimde bulunuyor. Alamıyor. Fiziki engelleri tek tek aşan Hava, resmi engelle karşılaşıyor.
 
Hanı hamamı olan kişilere avuç dolusu yeşil kart dağıtan devlet, "Babanızın durumu iyi" diye bu başvuruyu geri çeviriyor.
 
Babanın durumu az buçuk iyi ama...
 
Akli melekelerinin yerinde olmaması ve yatağa bağlı bulunması nedeni ile çıkmaza giriliyor. Hava'nın çabaları sonuç getirmiyor. Vicdansızlar vermiyor.
 
? ? ?
 
Ayrıca... İki isteği daha var Hava'nın...
 
Biri antrenör... Kendisini eğitecek ve geliştirecek iyi bir antrenör. Diğeri ise sponsor... Masraflarını karşılayacak bir sponsor. Hava ile sevinecek, Hava ile yürüyecek, Hava ile şampiyonluk şarkısı söyleyecek bir sponsor. Samsun'da yok mu acaba böyle bir sponsor! Samsun'da olmasa bile ülkemizde de mi yok!
 
? ? ?
 
Hava'nın bu müthiş yaşam öyküsü acaba hangi filme konu olacak?
 
Ve şimdi... Yukarıdaki yazı tam bir yıl önce yine bu köşede yayımlandı.
 
Yazıyı okuyan pek çok kişi sabahın erken saatlerinde beni aradı. Arayanların bir bölümü "Hava'ya nasıl sponsor olabiliriz" diye sordu. Söyledim... Durumu da Sevgili Hava'ya aktardım. Mutluluktan havalara uçtu Hava... Sonrasında ise...
 
Günler günleri kovaladı... Herkes unuttu.
 
Sözler yerine getirilemedi... Mini minnacık da olsa bir destek verilemedi... Hava'yla birlikte boşuna ümitlenmiş olduk.
 
Bu arada... Yine yazının çıktığı gün, Hava'nın kapısını çalanlardan biri de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın yetkilileri idi. Samsun İl Müdürlüğü'nde çalışan görevliler; Hava'nın evine kadar bizzat giderek Bakanlık adına her türlü yardımın yapılacağını söylediler.
 
Ama... Hava, 18 yaş engeline takıldı. O günlerde 17 yaşında olan ve yasal açıdan ailesinin sorumluluğu altında bulunan Hava'ya yardım yapılamadı... Mevzuat aşılamadı...
 
Sayın Bakan Fatma Şahin... Dün 18 yaşını doldurdu Sevgili Hava... Yani demek istiyorum ki bir yıl önce uzattığınız o şefkatli elinizi yine bekliyor Hava... Fazla da bir şey beklemiyor hani...
 
Antrenmanlara gidip gelebilsin, iyi bir antrenörle çalışabilsin, günlük koşuşturma içinde ayakta kalabilsin, yeter... Size söz de veriyor... "Milli takımda başarıdan başarıya koşacağım... Olimpiyatlarda madalya kazanacağım" diyor. Ve... Ümitle bekliyor... / Atilla Türker- Habertürk

Etiketler : engelliler konfederasyonu ankara kayseri nigde sivas nevşehir tokat aydın muş erzurum Söz konusu toplantılara katılmanızı rica ederiz.