*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Engellilerin SGK’dan Aylık Hakları  (Okunma sayısı 863 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18909
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
Engellilerin SGK’dan Aylık Hakları
« : Ocak 21, 2015, 02:20:54 ÖS »
Engellilerin SGK’dan Aylık Hakları



Gündelik lisanda malül,sürekli iş göremezlik değeri,engelli,özürlü raporu, vergi indirimine hak kazanma gibi bir çok anlatım biri diğeri ile karışmakta, birine göre verilen raporun ilkeleri farklı olduğundan diğeri ile kıyaslandığında aynı kişi için dahi farklı sonuçlar-oranlar ile karşılaşıldığında fark nedeni anlaşılmadan az olan raporlarda hak kaybı olduğu gibi düşünceler gündeme gelmektedir.

Öncelikle SGK’dan süreklilik arz eden ödemelerde aylık ve gelirlerin ne olduğunu hatırlayalım.

Gelir = İş kazası veya meslek hastalığında yapılan ödemeleri,

Aylık= Bir süre sigortalılık ve gün şartı yanında, sağlık koşullarının aranan düzeyde eksilmesinin arandığında yapılan ödemeleri ifade edebilir.

Aylığın yaşayanlar bakımından iki türü vardır.

Malül Aylığı = Sağlığını ileri düzeyde kaybedenler için bağlanmakta ve sigortalı olarak işe başladığında, ileri düzeyde sağlığını kaybetmiş olanlar bu haktan yararlanamamaktadır. Malül aylığı için aranan koşul 5510 sayılı yasanın 25-27 Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Malül aylığı oran belirlemesinde 2 ayrı hesap yöntemi vardır. İş kazası ve meslek hastalığı geçirenler için oran belirlemede meslekte kazanma gücü kaybı ölçüsü kullanılır. Diğerleri için çalışma gücünü kaybetme ölçüsü kullanılır. Bunların yasal dayanakları 506 sayılı yasa döneminde SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğü idi 5510 sayılı kanun ile birlikte tüzüğün açıkça kaldırıldığı açıklanmamış olsa da aynı işlemler Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı İşlemleri Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre yapılmakta iken malül işlemleri için 3 Ağustos 2013 tarihli RG’de Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çıkarılmıştır. Bu yönetmeliğin 23.maddesi ile çalışma gücü kaybına ilişkin tüm hükümler önceki yönetmelikten çıkarılmış ancak önceki yönetmeliğin adı değiştirilmemiş olmakla hala adı taşımaktadır. Yasal dayanaklarda isim düzeltilmesi yapılmamış olması bir karışıklık nedenidir.

İş kazası meslek hastalığında kullanılan meslekte kazanma gücü kaybının belirlenmesinde sigortalının tüm arızaları sıralanır en ağır üç arızası esas alınır, çıkan oranlar ilgili cetvellerdeki değerleri ile oran olarak belirlenir. Örneğin iş kazasında bir gözünü, sağ el baş, işaret ve orta parmağını kaybeden ve alt bacağında kırık olan biri için üç arızanın sıralanmış toplam değeri alınır. Örneğin göz için sonuç değer 43, parmakla için 16, kırık içinde 1 sonucu olsa toplam % 60 bulunur. Meslekte kazanma gücü kaybında Malüllük tepsitine esas çalışma gücü kayıp oranında ise hastalık ne kadar çok olursa olsun kural olarak en ağır hastalık nazara alınır, diğer hastalık ve arızalar nazara alınmaz. Diğer arızaların nazara alınabilmesi için esas hastalığa bağlı olarak diğer hastalıkların meydana gelmesi gerekir, örneğin şeker hastası olan kişi şekere bağlı olarak körlük yaşamışsa, şekerle körlük birlikte değerlendirilir. Aksi halde birleşme olmaz. İş kazası örneğine dönersek ve iş kazası değilde başka bir nedenle tek göz körü olan diğer arızları olsa da malül sayılmaz zira oran % 60 olmamıştır. Göz arızasında oranın % 60’ı geçebilmesi için her iki gözdede ileri düzey olması gerekmektedir.

Genel alışkanlık olmak üzere alınan raporlarda iş kazası ve meslek hastalığı dışında % 60 geçilmemiş ise oran belirlenmemekte, malül değildir denmekle yetinilmektedir. Bunun iki sebebi sayılabilir, eski 506 sayılı yasada oran yerine kesirle ifade edilmesindir ki, eskiden % 60 yerine 2/3 oranı geçerli idi, diğer sebebi ise malüllük listeleri bir oranı anlatmaz, hangi hallerde % 60 ve üzerini değere karşılık geldiğini gösterir. Örneğin 1 göz tam kör diğeride büyük ölçüde kör olsa gerçek oran % 90’larada gelse o kişi artık malüldür, hastalık değeri ister 60 ister 100 olsun. Demek ki malül raporlarında iş kazası ve meslek hastalığı dışında oran aramamak gerekmektedir.

İş kazası-meslek hastalığı meslekte kazanma gücü kaybı malülü ile çalışma gücü malüllüğü arasındaki değerlendirme farklarından birisi de meslekten kazanma gücü belirlemesinde sigortalının yaşının değerlendirilmesidir. Bu şekilde genç sigortalı da oranlar düşük olmasına rağmen ileri yaş sigortalısında oranlar yüksektir. Örneğin bir göz körlüğünü esas alırsak, genç olan için % 36 olan oran ileri yaş için % 43,2’ye kadar çıkabilmektedir. Çalışma gücü malülleri yani sadece hastalık bu kural uygulanmamaktadır.

Bu başlık altında ilginç bir örnekleme yapmak isterim. Kuralı hatırlayalım iş kazasında % 60 meslekte kazanma gücünü kaybeden arızası sağ kolun dirsek üstünden kaybı olan kişi sağ elini kullandığı için bu oran verilmiştir. Sağ elini kullanan bu kişinin sağ elini değilde kullanmadığı sol elini dirsek üstünden kaybetmesi halinde kullanılmayan kol indirimi % 20 ile % 52 olmaktadır. Yani kişi iş kazasında % 60 kaybetmiş olsaydı iş kazası geliri yanında ikinci bir hak olan malül aylığı için gereken orana da sahip olacaktı. Ancak Malüllüğü düzenleyen kuralda bir kolun dirsek üstünden kaybı malüllük nedeni sayılmıştır. Diyelim ki kullanmadığı sol kolunu iş kazasında kaybeden kişi % 52 oranı nedeni ile iş kazası oranından malül olamaz ise de, malül yönetmeliği kendisi bu kişi malül saydığından (Yönetmelik G 1 A 3) buna dikkat edilerek malüllük için yeni rapor aldırılması istenmelidir.

Yaşlılık Aylığı= Sağlığını işe başlamadan önce ileri düzeyde kaybetmiş olan kişilerle sonradan belirli düzeyde kaybetmiş kişilere tanınmaktadır.

-İşe Girişlerinde malül sayılacak derecede olanlar ile,

-506 sayılı kanun döneminde md 6 C b “ Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar” için 1.4.1981 yılından itibaren getirilen uygulama sırasıyla ;

1- SAKATLIK İNDİRİMİNDEN YARARLANACAK HİZMET ERBABININ SAKATLIK DERECELERİNİN TESPİT ŞEKLİ İLE UYGULANMASI HAKKINDA YÖNETMELİK Bakanlar Kurulu Karar Numarası ve Tarihi: 8/2620 - 18.3.1981

Yönetmelik iki aşamalı bir rapor düzeni getirmiştir. Yetkili sağlık kurullarından alınan raporlar, bu raporları değiştirmeye ve onaylamaya yetkili merkez sağlık kurullarına gönderilmektedir (md.10). Yönetmeliğin ekinde yer alan arıza listesi 1998 yılında kaldırılmasına rağmen, Merkez Sağlık Kurulunun yetkileri halen devam etmektedir.

2 -5510 sayılı Kanun Dönemi; eskiden sadece ücret erbabına tanınan bu hak tüm sigortalılara Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının belirlenmesi halinde erken yaşlılık aylığı hakkı tanınmıştır.

Her ne kadar kurum sağlık kurulları düzenlemesi yasada olsa da, Malül İşlemleri Tespit Yönetmeliğinde Yaşlılık sigortası kapsamında çalışma gücü kaybı oranlarının tespiti MADDE 13 – (1) Kanunun 28 inci maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen çalışma gücü kaybı tespitinde, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esas alınır düzenlemesi getirilmiştir. Burada yasa Kurum Sağlık Kurulları demesine rağmen, yönetmelik bunu bir başka yönetmelik usulüne bırakmıştır. Kısaca özürlü yönetmeliği denen yönetmelik sondan geriye doğru zaman zaman değiştirilmiştir.

Özürlü Yönetmeliğindeki değişikler sonda başa doğru sırasıyla;

Resmi Gazete Tarihi Yürürlük Tarihi Geçiş Hükmü

30/3/2013 yayımı tarihi md.18

14/1/2012 yayımı tarihi md.18

16/12/2010 yayım tarihi md. 18

16/07/2006 yayım tarihi Geçici madde 1

18/3/1998 yayım tarihi Geçici madde 1

Bu yönetmeliklerin her birinde. Kendi özür oranlarını belirleyen listelere yer verilmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu uyarınca çıkarılan Sakatlık İndirimi yönetmeliğinin ekinde yer alan sakatlık gruplarını ve arızaları belirleyen cetvel 18.03.1998 tarihli yönetmeliğin 16.maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Özürlü Yönetmeliği İle Sakatlık İndirimi Yönetmeliği arasındaki temel fark,

Arızaların yeniden listelenmesi ve her bir yönetmelik değiştikçe ve en son 2013 yılındaki listelerde belirlenen arızalara daha az oran verilmesi ile sonuçlanmıştır.

Özürlü Yönetmeliğinin Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ile 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 5 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Hazırlanmış denilmiş olmakla yasal dayanaklar arasında 506 ve 5510 sayılı yasalar yer almamaktadır. Zaten 5510 sayılı yasa açıkça kurum sağlık kurulları demesine rağmen yasaya aykırı olarak malül yönetmeliği 13.madde ile özürlü yönetmeliğine yollama yapılmıştır.

5510 sayılı Kanun hem hastalık nedeni ile malüllükte çalışma gücü kaybı ararken hem de yaşlılık aylığında çalışma gücündeki kaybını aramaktadır. Özürlü raporları yasal dayanağında görüleceği gibi hem vergi indiriminden yararlanmak, hem primsiz muhtaç aylığından yararlanmak hem de özürlü istihdamı için kullanılmaktadır. Özürlü yönetmeliklerinin hiç birinde özürlüler için verilen raporların yönetmeliğinin 4.maddesinde belirlendiği gibi yalnızca özür oranlarını belirler. Görüldüğü hem 5510 bakımından yasal dayanağı bulunmamaktadır.

Ülkemizde kavram kargaşası bulunmaktadır. Türk Borçlar Kanunu md.54 te “çalışma gücünün azalması veya yitirilmesi “denilmesine rağmen 5510 sayılı yasa kaza karşılığı gelir bağlamaya esas kavramı “meslekte kazanma gücü kaybı” olarak nitelemektedir. Meslekte kazanma gücünü belirleyen liste ile hasta malüllerin çalışma gücü kayıp oranlarının listesi ayrı listeler olduğundan çalışma gücü kaybı listeleri sorumluluk davalarında kullanılamayacağı gibi özürlü raporları da kullanılamaz.

5510 sayılı Kanun döneminde 4b- BAĞ-KUR sigortalılarına da kolaylaştırılmış yaşlılık aylığı seçeneği tanınmış olmakla bu durum 4b sigortalılarını da etkilemektedir.

Kurum malül işlemleri yönetmeliği değişikliğine kadar 4a’dan yaşlılık aylığı alacak engellilere git vergi indirimi raporu getir derken, 4b sigortalılarını önce malüllüğe raporu için kendi kurullarına sevketmiş olumsuz gelmesi halinde ise oran belirlenmesi için yeniden sevkederek 4b ve 4a sigortalıları arasında 2013 yılına kadar bir uygulama ayırımı yapmışken bu defa 2013/34 sayılı genelgesinde 3.1.2 başlığında sigortalı olmadan önce % 60’şı geçenlerde oran tespitine gidilmeyeceğini, 3.2’de ise ayırım yapmaksızın özürlü raporu yönteminin uygulanacağını kabul etmiştir.

Özürlü raporu ile Kurumun Sağlık Kurulları arasındaki değerlendirmede şu farkla olacaktır. Özürlü raporlarında bütün özürler esas alınır,oranlanır,toplanır yalnızca 60 yaş üstüne bulunan orana % 10 eklenir. Hastalık malüllerinde tek arıza esas alınır,yaştan artırım yapılmaz, iş kazası-meslek hastalığı malüllerinde ise en ağır 3 arıza sıralanır,oranlanır toplanır, genç olana az yaşlı olana fazla oran verilir oran genç ve yaşlı için örneğin gençte 53 olan oran 50 yaşında 65 olarak sonuç verir. İş kazası meslek hastalığı malülü olan hem kaza geliri hem günü yeterse malül aylığı alır.

5510 sayılı yasada yaşlılık ve malül aylığından fazla ödenir hükmü yer almaktadır. Ancak çalışma yaşamına devam edecek kişilerde kural çalışmanın malül aylığını kesecek olması nedeni ile yaşlılık aylığı ve SGDP ile çalışma yararlarına olduğundan seçimde dikkatli olunmalıdır.

4b malülü 4a malülünde daha çok aylık alır. 9000 günden az günü olana 4b’ye % 50, 7200 günden az olana % 40 üzerinden aylık bağlanır, 506 ve 1479’a göre malül aylık bağlama oranları düştüğünden halen 430 TL en az rastladığımız malül aylık tutarıdır. Aylık almadan önce mümkünse aylığı artıran borçlanma veya prim ödeme sistemleri hakkında sosyal güvenlik müşavirlerinden bilgilenmekte büyük yarar vardır. 5510 malülü 4b linin 1.800 gün ve iyi kazancı olsa aylığı 3.300 TL.civarında olabilecektir.

Yaşlılık aylığında da durum iç açıcı değildir. En düşük aylıklar 600 TL olabilecektir. Aynı aylık artırma önerilerini aylık bağlanmadan düşünmekte yarar vardır.

Hastalık halinde çalışma gücü kaybı belirleme kanunda açıkça belirtildiği gibi Kuruma ait olmalı ve yasal dayanağı da maluliyet tespiti işlemi hakkındaki yönetmelik olmalıdır. Ancak bu yönetmelikte arızalara oran bulunmadığından iş kazalarında kullanılan listelere –yönetmeliğe bakılmalı, malullükte tek arıza değil özürlü yönetmeliğinde olduğu gibi bütün arızalar nazara alınmalıdır. İş kazasına esas liste özürlü yönetmeliği oranlarından daha fazla oran verecektir. Ancak her nasılsa uygulama örnek olarak sayılan 3 arızayı üst sayı kabul etmekte, 4 ve sonrakiler nazara alınmamaktadır.

Özürlü yönetmeliğinde vergi indirimi yönetmeliğine atıf nedeni ile Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulunun raporları değiştirme yetkisi yasal olarak sürmekte ise de Vergi Mahkemelerinde oranlara süresinde iptal davası açılabileceği gibi Sosyal Güvenlik Mahkemelerine de yaşlılık aylığına esas raporlara karşı davalarda esası incelemektedirler. Ancak bu süreç daha uzun bir süreç olup Adli Tıp süreci işlemleri uzatmaktadır.

Hiçbir özürlü raporu, sağlık raporu kesin değildir. Arıza-hastalık zamanla artabilir. Yeniden başvurunun yolu açıktır. Özürlü raporları ile özellikle vergi indirim yönetmeliğindeki listelere göre yüksek oranlar azaltılmış ise de yukarıda her birinin geçiş hükmü verilmiş olup önceki mevzuata göre alınan raporlar geçerlidir. Sonraki oran % 38 olsa önceki oran % 45 olsa önceki geçerlidir. Yeter ki hastalık aynı kalsın iyileşmemiş olsun.

Son olarak vergi indirimden yararlanmak,rapor olmak sadece ücretli işçilere değil, memur ve serbest meslek erbabı ayrıca basit usule tabi mükelleflerin bu hakları bulunmaktadır. Ücretinden vergi kesintisi yapılmayan kapıcı gibi kişiler ise ,aynı zamanda da olsa vergiye tabi bir işte çalışmadıkça bu haktan yararlanamazlar.


Kaynak  engellilersitesi.com