*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Şifa'nın En Küçük Diyaliz Hastası  (Okunma sayısı 2533 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
Şifa'nın En Küçük Diyaliz Hastası
« : Ekim 01, 2013, 02:32:15 ÖÖ »
Şifa'nın En Küçük Diyaliz Hastası



Yakalandığı HUS hastalığı nedeniyle haftanın üç günü Şifa Üniversitesi Hastanesi'nde diyalize girmek zorunda kalan 11 yaşındaki Hakan Yusuf Bilir, yeni yılda tek dileğinin uygun bir böbreğin bulunması olduğunu söyledi.

Yakalandığı HUS hastalığı nedeniyle haftanın üç günü Şifa Üniversitesi Hastanesi'nde diyalize girmek zorunda kalan 11 yaşındaki Hakan Yusuf Bilir, yeni yılda tek dileğinin uygun bir böbreğin bulunması olduğunu söyledi.

Şifa Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi diyaliz merkezinin en küçük yaştaki hastası Hakan Yusuf Bilir, sevecenliği ile diğer hastaların da moral kaynağı oluyor. Çocukluğundan bu yana amansız bir hastalıkla mücadele eden Bilir, her şeye rağmen hayata sımsıkı tutunuyor. Neşeli tavırları ve esprileri ile diyalize giren diğer hastaların neşe kaynağı olan Yusuf Bilir, okuldaki derslerinden de geri kalmıyor.

Dört saatlik diyaliz seansı sırasında öğretmenlerinin kendisi için hazırladığı CD'lerden derslerini takip eden Bilir, okulun en başarılı öğrencileri arasında yer alıyor. Her hastaneye gelişinde kendisine eşlik eden annesi Melahat Bilir, büyük bir gururla oğlunun son matematik sınavından 96, sosyal bilgilerden de 80 aldığını söyledi.

ACILARLA DOLU HAYAT

Yüzünde gülümsemesi eksik olmayan Bilir'in 11 yıllık kısacık hayatının

büyük acılarla dolu olduğu belirtildi. Oğlunun henüz üç yaşındayken Hemolitik Üremik Sendrom (HUS) hastalığına yakalandığını belirten anne Melahat Bilir,

yaşadıkları süreci şöyle anlattı: "Hakan Yusuf, gayet sağlıklı bir çocukken, üç yaşında kusma ve yüksek ateş şikayeti ile doktora götürdük. Yaklaşık bir ay süren tetkik ve yapılan biyopsi sonucu Hakan Yusuf'a HUS teşhisi konuldu. Ancak tedavisi sonuç verdi ve oğlum iyileşti. O hastalıktan yaklaşık üç yıl sonra oğlum gribe yakalandı. Ancak, gribal enfeksiyon ile birlikte HUS hastalığı tekrarladı. O sıralar Balıkesir'de olduğumuz için oğlumu Ege Üniversitesi Hastanesi'ne getirdik. 'Birkaç gün kalır evimize döneriz' diye geldiğimiz Ege Üniversitesi Hastanesi'nde oğlum üç yıl yoğun bakımda kaldı. Çünkü HUS hastalığı nedeniyle beyin tutulumu oldu ve Hakan Yusuf felç geçirdi, gözleri görmemeye başladı. Hastalığın teşhisi için bu süre zarfında oğluma 7 kez biyopsi yapıldı. Üç yıllık tedavi sürecinde oğlum böbreklerini kaybetti. Ege Üniversitesi Hastanesi ile başlayan diyaliz sürecimiz Şubat 2012'den bu yana da Şifa Üniversitesi Hastanesi'nde devam ediyor."

Oğluna böbreğini vermeye hazır olduğunu belirten Melahat Bilir, ancak doktorların canlı vericiden böbrek nakline izin vermediğini söyledi.

Melahat Bilir, doktorların HUS hastalığının tekrarlama riskinin çok yüksek olduğunu belirttiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak kadavradan böbrek nakline izin verebileceklerini söylediler. Biz de bu nedenle Türkiye'deki binlerce kişi gibi umutla organ çıkmasını bekliyoruz. Oğlum diyalize girdiği için kanı temizleniyor. O yüzden HUS hastalığının tekrarlayıp tekrarlamayacağı ancak böbrek naklinden sonra belli olacak."

ÖĞRENCİ OLDUM

Eşi Yaver Bilir ile birlikte son 7-8 yılını oğlunun tedavisi için büyük bir mücadele içinde geçiren Melahat Bilir, oğluna

derslerinde yardım etmek için de yeniden öğrenci olduğunu söyledi.

Oğlunun derslerine yardımcı olmak için ders çalıştığını anlatan Bilir, sözlerine şöyle devam etti: "Yeniden öğrenci oldum. Onunla birlikte sınavlara girdim. İlkokul mezunuydum, dışarıdan liseyi bitirdim. Önümüzdeki yıl üniversite sınavına girip diyaliz hemşiresi olmaya karar verdim. Buradaki hemşirelerin, doktorların oğluma çok iyi baktığını, ona nasıl umut aşıladıklarını gördüm ve onlardan çok etkilendim."

Organ bağışını teşvik için bir sosyal paylaşım ağında 'Organ Hayattır' adı altında bir grup oluşturduklarını ifade eden Melahat Bilir, şöyle konuştu: "Grubumuzun kısa sürede 3 bin 800 üyesi oldu. Bir taraftan da orada bir mücadele veriyor, insanları organ bağışı konusunda bilgilendirmeye çalışıyoruz."

HUS ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ HASTALIĞI

Hemolitik Üremik Sendrom (HUS), erken çocukluk döneminde görülen bir hastalık olarak biliniyor. Mikroanjiopatik hemolitik anemi, Trombositopeni, böbrek yetmezliği ile seyreder. HUS akut böbrek yetmezliğinin çocuklardaki en sık sebebidir. Özellikle Gastroenteritler (yüzde 90) ve üst solunum yolu enfeksiyonları (yüzde 10) hastalığı tetikleyen faktörlerdir. Bunun dışında anti-diyare ilaçları ve barsak motilite düzenleyicileri HUS'un gelişmesinde riski artırırlar. E.Coli'nin ve Shigellanın oluşturdukları toksinlerle hem ishal meydana getirmekte hem de HUS'un oluşmasına neden olmaktadırlar. HUS'un yüzde 70'i bu iki mikroorganizmanın oluşturduğu toksinler ile meydana gelir. En sık bulaşma şekli iyi pişmemiş sığır etleri ile olmaktadır. Ayrıca HUS'un, HLA ile alakalı genetik formu olabilir.Genellikle 6 ay 4 yaş çocukların hastalığıdır. Ergenlik ve erişkinlerde de görülür. Ölüm oranı yüzde 5-15 olarak bildirilmektedir. Büyük çocuklar ve erişkinlerde hastalık daha kötü ilerler. Küçük çocukların yüzde 85'i tedaviye cevap verir. - İZMİR


Kaynak haberler.com ulaşmak için tıklayınız.

Etiketler : Afrodizyak Parfüm Big Boss; kadınlar üzerinde 10 saniye gibi kısa sürede çok hızlı ve şiddetli etkisini gösterebilir. Bir anda tüm duyu organlarının uyarılması cinsel hormonları standart`ın üzerinde salgılanmasını sağlayabilir ve kadın'da gözle görülür değişiklikler yaratabilir.