*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Türkiye’de Kuşaklararası Dayanışmanın Değerlendirilmesi Projesi  (Okunma sayısı 866 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • öMeR
  • Administrator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 18908
  • SiTe YöNeTiCiSi
    • www.kayseriengellilerdernegi.com
Türkiye’de Kuşaklararası Dayanışmanın Değerlendirilmesi Projesi



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi, değerlerin ve geleneklerin aşınmaya uğradığı bu çağda, kuşaklar arası dayanışmanın önemine değinerek, "Bizler de, çok geç olmadan, zincirin halkaları eksilmeden genç kuşakları yaşlılarla buluşturmalı, etkili ilişkiler tesis etmeliyiz." dedi.

Emine Erdoğan Hanımefendi, Ankara Üniversitesi Yaşlılık Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin TÜBİTAK işbirliği ile gerçekleştirdiği "Türkiye’de Kuşaklararası Dayanışmanın Değerlendirilmesi Projesi Sonuç Toplantısı"na katıldı.

Erdoğan, proje nedeniyle Ankara Üniversitesi, Yaşlılık Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni tebrik etti.

Hızla akıp giden hayat içinde, yaşlanma ve kuşaklar arası dayanışma gibi önemli bir konuyu gündeme getirdiklerini belirten Emine Erdoğan Hanımefendi, "Tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de, doğum oranları azalmakta, yaşam süresi uzamakta, yaşlı nüfusumuz artmaktadır. Bugün, her yedi kişiden biri 65 yaşın üzerinde iken, 2030’a geldiğimizde bu oran, her dört kişiden biri olacaktır." diye konuştu.

"Yaşlılar, toplumun kıdemlileridir"

Yaşlıların, "toplumun kıdemlileri" olduğunu vurgulayan Erdoğan, onlara terk edilmiş ve kimsesiz kalmış duygusu yaşatmadan, hak ettikleri değerin verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Bu değerin tesis edildiği toplumlarda, sağlıklı kuşaklar arası dayanışmanın da mümkün olacağına işaret eden Emine Erdoğan Hanımefendi, "Nasıl ki, gençler bizim geleceğimizse, yaşlılarımız da bilgelik kaynağımızdır. Yaşlılarına sahip çıkmayan, onların tecrübesinden istifade etmeyen bir toplum, yeterince olgunlaşmamış bir toplumdur. Her ne kadar modern dünya, yaşlanmayı geciktirmek, ölümü hiç hatırlamamak üzerine kurgulanmışsa da, yaşlanma ve ölüm hayatın gerçeğidir. Aslolan, başlangıç ve bitiş çizgisi arasında, hayatı en doğru şekilde yaşamaktır" ifadelerini kullandı.

"Yaşlanmak bir dağa tırmanmaya benzer. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz kesilir. Ama görüş açınız genişler" şeklindeki söze atıfta bulunan Emine Erdoğan hanımefendi,  büyüklerin tecrübe barındıran bu geniş birikiminden yararlanmasını önerdi.

"Yaşlıların yeri hürmet makamıdır"

Yaşlıların giderek yalnızlaştığına dikkati çeken Erdoğan, yaşlıların toplumsal hayattan uzaklaştırılarak, kendi kaderlerine terk edildiğini söyledi.

"Oysa onların bizim kültürümüzdeki yeri, hürmet makamıdır. Onlar, yolumuzu aydınlatan fenerlerdir." diyen Emine Erdoğan Hanımefendi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Peygamberimiz, ‘Küçüklerine merhamet etmeyen, büyüklerine saygı göstermeyen bizden değildir’ buyuruyor. Bizim kültürümüzde, içinde yaşlı olan evden bereket eksik olmaz. Yaşlıların olduğu evde büyüyen çocuklar, bilgeliğe, tecrübeye, aidiyet duygusuna daha yakın olurlar. İçinde yaşlı olan ev, geleneğin, kültürün, değerlerin öğrenildiği bir okul gibidir. Hangimiz unutabiliriz dedemizden öğrendiğimiz ilk duayı. Hangimiz unutabiliriz büyükannemizden dinlediğimiz bilgelik hikayelerini. Yeni nesillerimizi, bu tecrübe ve bilgeliklerden mahrum etmeyelim. Dünyada başka hiçbir şey, beyaz saçlı bir ninenin, buruşuk elleriyle bir dedenin vereceğini vermez. Bunlar, parayla satın alınacak şeyler değildir."

Kuşaklar arası dayanışmanın, gelenek ve kültürel değerlerin nesilden nesile taşınmasını sağlayan zincirin halkaları olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan Hanımefendi, bu zincirin sağlam tutulmasının, aileyi de güçlendireceğini söyledi.

Erdoğan, yaşlıların, gençlerden yaşam enerjisi alırken, onlara tecrübelerini aktardıklarını belirterek, buna karşılık, ailede bağların kopmasının ve uzlaşma ortamının azalmasının, hem aileyi, hem bireyi güçsüzleştireceğinin altını çizdi.

- "Genç kuşakları yaşlılarla buluşturmalı, etkili ilişkiler tesis etmeliyiz"

Son yıllarda tüm dünyada kuşaklar arası dayanışmayı güçlendirmek amacıyla etkili sosyal politikalar geliştirildiğini hatırlatan Erdoğan, yaşlıların evlerinde ziyaret edilmesi, yaşam aktivitelerinde onlara yardımcı olunması gibi okul temelli modeller planlandığını dile getirdi.

Emine Erdoğan Hanımefendi değerler ve geleneklerin aşınmaya uğradığı bu çağda, kuşaklar arası dayanışmanın önemine değinerek, "Bizler de çok geç olmadan, zincirin halkaları eksilmeden genç kuşakları yaşlılarla buluşturmalı, etkili ilişkiler tesis etmeliyiz. Devletimiz, yaşlılarımızın bakımlarını üstlenerek, onları sosyal hayata daha çok katıp, toplumla kaynaştıracak politikalar üretmektedir. Yaşlı hastalara evde bakım desteği uygulaması başarılı sonuçlar vermiştir. Keza, huzurevleri, yaşlı bakım merkezleri modern imkanlara kavuşmuştur. Fakat elbette ideal olan, yaşlılarımızın kendi evlerinde ya da çocuklarının yanında yaşamlarını sürdürmeleridir. Bu çok daha insanidir" diye konuştu.

Anne-babanın hayır duasını almanın, her şeyin başında geldiğini ifade eden Erdoğan, onların hakkının başka hiçbir şekilde ödenemeyeceğini vurguladı. Modern dünyanın imkanlarının yaşlılar için de seferber edilmesi, eğitim sisteminde kuşaklararası dayanışmaya daha çok yer ayrılmasını öneren Erdoğan, bugün sonuçları paylaşılan "Türkiye'de Kuşaklararası Dayanışmanın Değerlendirilmesi" projesinin, bu anlamda bir yol haritası olmasını umut ettiğini dile getirdi.

- "Proje yol gösterici olacak"

Emine Erdoğan Hanımefendi, bu projenin, değişen aile yapıları ve sosyal ihtiyaçlar hakkında yol gösterici olacağına dikkati çekerek,  şöyle devam etti:

"Nitekim, araştırma kapsamında gördüğümüz önemli bir şey var; yaşlılarımızın devletten beklentisi, huzurevlerinin sayısının artırılması değil, evde bakım hizmetlerinin desteklemesi yönündedir. Bu da göstermektedir ki yaşlılarımız, hayatlarının bu en yorgun dönemini evlerinde, evlat ve torun sıcaklığını hissederek geçirmek istemektedir. Bu noktada yeni tedbirler almalı, şehirlerimizi inşa ederken, yaşlıları hayattan tecrit eden değil, onları toplumsal hayata dahil eden sistemler kurmalıyız. Mimari planlamalarda, bilge çınarların bu beklentisini hesaba katmalıyız.

Nitekim devletimiz yaşlılara bakan kişilere psiko-sosyal destek vermekte, evde bakım hizmetleri ile hayatlarını kolaylaştırmaktadır. Öte yandan birtakım yaşlılık hastalıkları konusunda ihtisaslaşmış kurumsal yatırımlar yapmaktadır. Yaşlı bakımı gibi alanlarda eğitim kurumları açarak, yeni nesillerin işini kolaylaştıracak planlamalar gerçekleştirmektedir."

Mevlana'nın "Gençlerin aynada göremediklerini, yaşlılar bir tuğla parçasında okurlar" sözüne atıfta bulunan Erdoğan, "Onların ağaran saçları, bize olgunlaşmış aklı müjdeler, bilgi ve tecrübeyi hatırlatır. Bu tecrübeden istifade adına, engellerimizi kaldıralım. Söz gelimi, teknolojiyi, gençler ve yaşlılar arasında iletişim kopukluğunun engeli olmaktan çıkaralım. Hayatta her şeyin bir ölçüsü, ahengi vardır. Davranışlarımızda, ilişkilerimizde bu altın oranı bulmak, genciyle, yaşlısıyla hepimizi daha mutlu kılar" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, kurtuluşun, karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bir merhamet medeniyeti inşa edebilmekten geçtiğini sözlerine ekledi.

"Geniş aile yapısından çekirdek aile yapısına geçiş, kuşaklar arasındaki bağları zayıflatıyor’’

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ise, kuşaklar arası dayanışma konusunda yürütülen araştırma geliştirme projelerine önem verdiklerini belirterek, "Genel olarak yaşlılarla ilgili verilerin bölgesel farklılıklar gözetilerek ele alınması tespitler açısından son derece önemlidir. Yaşlıların, yetişkin çocukların yaşam memnuniyeti, yaşam kalitesinin ölçülmesi bizler için önemli bir yol haritası olacaktır" dedi.

Bakan Kaya, son yüzyılda hızlı bir şekilde yaşanan sosyal, kültürel ve ekonomik değişimin, aile birliğini, dolaylı olarak da kuşaklar arası ilişkileri etkilediğini söyledi.

Bakan Kaya, sanayileşme ve kentleşme sürecinin yaşlıların yaşam koşullarını doğrudan etkilediğini, küçülen aile yapıları içerisinde ekonomik zorluklar nedeniyle yaşlı bakımının zorlaştığını, bireyselleşme kültürünün, Türk toplumunu da etkilemeye başladığını ifade etti.

Geniş aile yapısından çekirdek aile yapısına geçişin, kuşaklar arasındaki bağları zayıflattığını dile getiren Bakan Kaya, kuşaklar arası çatışmaya alternatif olarak, bugün üç neslin bir arada yaşadığı aile modelinin önemli bir değer olarak geçmişten günümüze taşındığını aktardı.

Tıp alanında elde edilen gelişmeler ile yaşam koşullarının iyileştirilmesinin yaşam süresini de uzattığını hatırlatan Bakan Kaya, bu sürecin, yaşlılık sorunlarını daha görünür bir biçimde tartışmaya açtığını bildirdi.

"Aile yanında destek hizmetlerini yaygınlaştırıyoruz"

Türkiye'de 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus oranının yüzde 8,2 olduğunu aktaran Bakan Kaya, bu oranın 2023 yılında yüzde 10,2, 2050 yılında ise yüzde 20,8'e yükseleceğini öngördüklerini dile getirdi.

Bakan Kaya, yaşlı nüfusa yönelik sosyal politika uygulamalarını, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan bilimsel çalışmalar ışığında hayata geçirdiklerini, yaşlıları sosyal çevrelerinden koparmadan, ihtiyaç analizi yaparak aile yanında destek hizmetlerini yaygınlaştırdıklarını kaydetti.

Kuşaklar arası dayanışmayı güçlendirmek için yaşlıların aile içindeki fonksiyonlarının desteklenmesi gerektiği üzerinde duran Bakan Kaya, "Çünkü onlar dil, tarih, coğrafya ve medeniyet tasavvurumuzda geçmişle gelecek arasında kurduğumuz en muhkem köprülerdir. Bu engin tecrübe, bilgi ve birikimleriyle çocuk ve gençlerimiz için en yakın rol modeldirler. O nedenle kültürümüzde yaşlılarımız 'bilge' kişiler olarak tanımlanmıştır" diye konuştu.

"482 bin engelli ve yaşlı, evde bakım desteğinden yararlanıyor"

Bu amaçla, "Türkiye'de Yaşlıların Durumu ve Yaşlanma Ulusal Eylem Planı"nı hazırlayarak aile odaklı hizmet modellerini yaygınlaştırdıklarını anlatan Bakan Kaya, birinci önceliklerinin kişiyi bulunduğu yer ve ortamda desteklemek olduğunu söyledi.

Aile yanında destek politikaları kapsamında evde bakım desteği ve Yaşlı Yaşam Evleri ile iki önemli programı hayata geçirdikleri bilgisini veren Bakan Kaya, şöyle dedi:

"Bugün 482 bin engelli ve yaşlı vatandaşımız evde bakım desteğinden yararlanmakta. Bir diğer önemli uygulama ise Yaşlı Yaşam Evleri projesidir. Huzurevlerimize bağlı olarak açtığımız evlerde 3-6 kişilik kapasite ile ev ortamında yaşlılarımıza hizmet vermekteyiz. Bugün 41 Yaşlı Yaşam Evinde 154 yaşlı sakinimize ev sıcaklığında hizmet sunmaktayız. Yaşlı Yaşam Evlerini desteklemek, kuşaklar arası dayanışmayı güçlendirmek amacıyla geçen yıl Yaşlı Destek Programını (YADES) hayata geçirdik. Böylece yaşlılarımızı toplum ve aile hayatından koparmadan yaşamlarını idame ettirmelerini sağlıyoruz. Toplum genelinde uyguladığımız aile yanında destek politikalarıyla, yaşlıların toplumla iç içe aile yanında ya da aile ortamında yaşam sürmelerini teşvik ediyoruz. Kuşaklar arası bilgi ve tecrübe paylaşımını yaygınlaştırıyoruz."

"11 bin 227 çocuk ailesine döndürüldü"

Aile yanında bakımı sadece yaşlılar için değil aynı zamanda çocuklar için de birinci öncelik olarak gördüklerini belirten Bakan Kaya, dün basında çıkan bazı haberlerde çocukların aile yanına döndürülmesinin yeni bir habermiş gibi verildiğini ancak 2005'ten bu yana sosyoekonomik destek vererek ailesinin yanına döndürülen çocuk sayısının 11 bin 227'e ulaştığını açıkladı.

Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile "torununa bakan kişilere bakım desteği" uygulamasını, seçilen pilot illerde başlatacaklarını anımsatan Bakan Kaya, projeyle ilgili kurumsal altyapı çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Bakan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugünkü güçlü Türkiye'yi, güçlü aile yapımızı büyüklerimize borçluyuz. Bizler 15 Temmuz'da, ak saçlı, aksakallı büyüklerimizin, dedelerimizin, ninelerimizin evlerinde nasıl dua ettiklerini ve sokaklara çıkıp tankların nasıl önünde durduklarını gördük. Ben hastane ziyaretlerimde, 72 yaşında bir gazimizi ziyaret ettiğimde gözlerim dolarak onun sokağa çıkışını dinlemiştim. Elinde Türk bayrağıyla Genelkurmay Başkanlığı'nın ikinci katına kadar çıkıyor. Genç, yaşlı demeden Türkiye 15 Temmuz'da bedenini tankların önüne atmıştır. Bazı yaşlılarımız da evlerinden hayır dualarıyla bizim bugünlere gelmemizi sağlamışlardır. Değerlerimizi yaşatan, bilgi ve tecrübesiyle bizlere yol gösteren yaşlılarımıza, kıymetli büyüklerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum."

"Kuşaklar arası duygusal dayanışma en güçlü bağ"

Kuşaklar arası dayanışma konusunda yürütülen araştırma geliştirme projelerine önem verdiklerini ifade eden Bakan Kaya, yaşlıların, yetişkin çocukların yaşam memnuniyeti, yaşam kalitesinin ölçülmesinin önemli bir yol haritası olacağını kaydetti.

Bakan Kaya, kuşaklar arası duygusal dayanışmanın, yaşlıların çocuklarıyla kurduğu en güçlü bağ olduğunun altını çizerek, bu bağ sayesinde yaşlıların çocuklarından birçok hizmetlerinin görülmesini beklediğini belirtti.

Bakan Kaya, "Bu önemli hizmette hiçbir mesafe anne-babamıza, büyüklerimize hizmetten bizi alıkoymamalıdır. Mesafeleri yaklaştırdığını düşündüğümüz bilgisayar, internet gibi araçlar aynı ortamlarda bizleri birbirimizden uzaklaştırmasın" temennisinde bulundu.

Bakan Kaya, projeye katkılarından dolayı Ankara Üniversitesine ve TÜBİTAK'a teşekkür etti.

Toplantıya, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in eşi Nevin Gökçek de katıldı.

Toplantının sonunda Emine Erdoğan hanımefendiye plaket takdim edildi. Daha sonra Emine Erdoğan hanımefendi, katılımcılar ile hatıra fotoğrafı çektirdi.

18.01.2017 - eyh.aile.gov.tr



Anahtar Kelimeler : Sozlugu Adalet Agaoglu Bir Dugun Gecesi Adalet Agaoglu Ruh Usumesi Adam Fewer Olasiliksiz abdullah zya Kozanoglu Turk Korsanlari Actonio Krogerbu Alacakaranlikta pdf