*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Son İletiler

Sayfa: [1] 2 3 ... 10
1
Sağlık / Gaziantep’te Kuduz Vakası: İki Mahalle Karantinada
« Son İleti Gönderen: kayseriengelliler Bugün, 04:31:30 ÖÖ »
Gaziantep’te Kuduz Vakası: İki Mahalle Karantinada



Gaziantep’in İslahiye ilçesinde iki mahallede vatandaşlara saldıran köpeklerde kuduz tespit edilmesi üzerine başlatılan karantina sürüyor. Köpeklerin saldırısına uğrayan vatandaşlara kuduz aşısı yapılırken hayvanlara da aşılama yapıldı.

Kazıklı Mahallesi’nde başıboş köpeklerin 12 Şubat’ta mahalledeki vatandaşlara saldırması üzerine çalışma başlatıldı.

İhbar üzerine bölgeye gelen İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, yakalanan köpekleri incelemek üzere Adana Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne gönderdi.

Yapılan inceleme sonucunda Kazıklı Mahallesi’nde vatandaşlara saldıran köpeklerin kuduz olduğu belirlendi.

Saldırıya uğrayan kişilere kuduz aşısı yapıldı

Öte yandan 24 Mayıs’ta Yolbaşı Mahallesi’nde de vatandaşlara saldıran köpeklerin de yapılan incelemede kuduz hastalığı taşıdığı belirlendi.

Kazıklı Mahallesi’nde 12 Şubat’ta başlayan karantina uygulaması sürerken Yolbaşı Mahallesi’nde ise 24 Mayıs’ta karantina uygulaması başlatıldı.

Mahallelerin girişine ise “Bu mahallede kuduz vakası görülmüştür” yazılı tabela asıldı.

İslahiye Belediyesi tarafından kuduz vakası tespit mahallelerde 6 ay karantina uygulanacağı ve gerekli tedbirlerin alındığı bildirildi.

Köpeklerin saldırısına uğrayan vatandaşlara ise İslahiye Devlet Hastanesi’nde kuduz aşısı yapıldı.

Hayvanlara aşılama yapıldı

Hayvan giriş ve çıkışlarının yasaklandığı mahallelerde Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince hayvanlara aşılama çalışması yapıldı.

Bölgede, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, İslahiye Belediyesi ve İlçe Jandarma Komutanlığınca önlem alındı.

Kaynak: DHA


Gaziantep Karantina Kuduz Vakası kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
2
Sağlık / DSÖ ve UNICEF: Avrupa Genelinde Kızamık Vakaları Artıyor
« Son İleti Gönderen: kayseriengelliler Bugün, 04:30:28 ÖÖ »
DSÖ ve UNICEF: Avrupa Genelinde Kızamık Vakaları Artıyor



Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve UNICEF, Avrupa çapında kızamık vakalarının artmaya devam ettiğini, bu yıl için kaydedilen kızamık vakalarının sayısının yakında 2023 boyunca rapor edilen toplam 300 bin vaka sayısını aşacağı konusunda uyardı

DSÖ ve UNICEF ’den yapılan açıklamada, “Eldeki en son verilere göre, 2024 yılının ilk üç ayında DSÖ Avrupa Bölgesi’ndeki 53 ülkenin 45’inde resmi olarak 56 bin 634 kızamık vakası ve 4 ölüm bildirildi. 2023 yılı boyunca 41 ülkeden 61 bin 70 vaka ve 13 ölüm bildirildi” denildi. Kızamığın ciddi semptomlarının yaygın olarak çocuklarda görüldüğüne dikkat çeken raporda, “Kızamığın çocukların sağlığı üzerinde yıkıcı bir etkisi vardır; ciddi komplikasyon riski en çok küçük çocuklarda görülür. Hastaneye yatma oranlarının yüksek olması ve çocukların bağışıklık sistemlerinin uzun süreli zayıflaması, çocukları diğer bulaşıcı hastalıklara karşı daha savunmasız hale getiriyor. 2023 yılında DSÖ Avrupa Bölgesi’nde kızamık hastalığına yakalananların yarısından fazlasının hastaneye kaldırılması, bireyler, aileler ve sağlık sistemleri üzerindeki ciddi yükü ortaya koyuyor” ifadelerine yer verildi.

“Tek bir vaka bile acil eylem çağrısıdır”

DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Henri P. Kluge, “Tek bir kızamık vakası bile acil bir eylem çağrısı olmalıdır” dedi.

Kluge, “2023’te rapor edilen vakaların neredeyse yarısı beş yaşın altındaki çocuklar arasında meydana geldi; bu durum, COVID-19 salgını sırasında kızamık ve diğer aşıyla önlenebilir hastalıklara karşı rutin aşıları kaçıran çocukların birikimini ve 2021’de aşı kapsamındaki yavaş iyileşmeyi yansıtıyor” ifadelerini kullandı.

“2023’te dünya çapında 300 binden fazla kızamık vakası vardı”

Kızamık vakalarının dünya genelinde arttığının vurgulandığı raporda, 2024’te şimdiye kadar bildirilen rakamların, yılın toplamının 2023’teki toplamla eşleşeceğini veya aşacağını gösterdiği belirtildi. Görülen kızamık vakalarında genel olarak aşılanmamanın büyük bir risk taşıdığının altı çizilerek, “Virüs, aşılanmamış veya yetersiz aşılanmış kişilerin bulunduğu yerlerde bulaşıcı hastalık ortaya çıkacaktır. Şu anda kızamık vakası veya salgını olmayan ülkeler, virüsün ülke içinde ve dışına yayılmasını önlemek için bu tür bir ithalatı planlamak ve hazırlamak konusunda proaktif olmalıdır. Halihazırda salgın yaşayan ülkelerin, tüm duyarlı bireyleri aşılama çabalarını sürdürmeleri, vaka tespitini ve temaslı takibini yoğunlaştırmaları ve programların etkilenen toplulukların korunmasını ve gelecekteki salgınların önlenebilmesini sağlamak amacıyla aşılama kapsamındaki boşlukları belirlemek için epidemiyolojik verileri kullanması gerekmektedir. UNICEF ve DSÖ, diğer bölgesel ve küresel ortaklarla birlikte ülkelerin bu çabalarını desteklemeye devam edecek” ifadelerine yer verildi.

Kaynak: DHA


Avrupa DSÖ Kızamık UNİCEF kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
3
Sağlık / Kanserden Kaybettiği Göğsü Karın Dokusuyla Onarıldı
« Son İleti Gönderen: kayseriengelliler Bugün, 04:29:00 ÖÖ »
Kanserden Kaybettiği Göğsü Karın Dokusuyla Onarıldı



Gaziantep’te ikamet eden Ümran Teylan, geçirdiği meme kanserinin ardından kaybettiği sağ göğsüne Gaziantep Şehir Hastanesi’nde kendi karın bölgesinden alınan dokunun göğüs bölgesine nakli ile sağlığına kavuştu.

Ümran Teylan, 2019 yılında yakalandığı meme kanseri sonrasında sağ göğsünü kaybetti. Radyoterapi ve kemoterapi tedavilerinin ardından sağlığına kavuşan Teylan, kaybettiği sağ göğsünün onarılması için Gaziantep Şehir Hastanesi’ne geldi. Plastik Cerrahı Opr. Dr. Serkan Tokgönül ile tedaviye başlayan Ümran Teylan için karın bölgesinden alınan doku ile meme onarımı yapılmasına karar verildi. Gerçekleştirilen rekonstrüktif ameliyatı ile Ümran Teylan’ın karın bölgesinden alınan doku kaybettiği sağ göğsüne nakledilerek meme onarımı yapıldı. Dr. Tokgönül, ameliyatın spesifik bir operasyon olduğunu ve bölgede Gaziantep Şehir Hastanesinde yaptıklarını söyledi.

“Hastamız hem göğsüne kavuştu hem de vücut germe estetiği oldu”

Dr. Tokgönül, yapılan operasyonda alınan karın dokusunun onarılacak göğse nakledildiğini ve bu operasyonda vücutta herhangi bir iz bırakılmadığını söyledi.

Bu nakil işlemi ile hastanın hem göğsüne kavuştuğunu hem de karından alınan sarkık derinin çekilmesiyle vücut germe estetiğinin de yapılmış olduğunu söyleyen Dr. Tokgönül, “Hastamız meme kanseri sonrası mastektomi ameliyatı oldu. Radyoterapi ve kemoterapi sonrasında hastamız polikliniğimize başvurdu. Bizden memenin yeniden şekillendirilmesini istedi. Biz de hastanın karın dokusundan dokuyu damarlarıyla birlikte alıp hastanın göğüs dokusuna nakil ettik. Bu yaptığımız ameliyat serbest doku nakli diye geçer. Karın dokusundan alınan yağ ve cilt ayrı bir şekilde damarıyla hastanın izi olmaksızın aynı izden girilerek hastanın göğüs dokusunda var olan damarlara nakil işlemi ile yapılır. Bu operasyonla aslında aynı zamanda hastanın sarkık karın dokusu alındığı için karın germe estetik operasyonu da olmuş oldu. Buradan aldığımız parçayı da hastamızın göğsüne naklettik. Şu anda sağ göğsünü yaptık. Bu ameliyat sağ ve sol göğsü eşitleme şeklinde birkaç aşamalı olabiliyor. İlerleyen dönemlerde bunu da yapacağız. Bu operasyon bölgemizde nadir yapılan bir ameliyat türüdür. Hastanemizde de bu operasyon ilk oldu” şeklinde konuştu.

Ümran Teylan, kendi karın dokusundan alınan deri ile kaybettiği göğsünün onarılmasından dolayı mutlu olduğunu ve şu anda eski göğsüne yakın bir göğsünün olduğunu söyledi.

Tedavi sürecini değerlendiren Teylan, “2019 yılında kanser teşhisim konuldu. Göğüs kanseri olduğumu öğrendikten sonra tedavide nasıl ilerleyeceğimi araştırdım. Göğüs koruma ve göğüsün tamamen alınacağı yönteminden bahsedildi. Ben ikinci tercihte bulundum ve sağ göğsüm alındı. Işın tedavisi ve kemoterapileri gördüm. İki yıl dinlenme sürecinin ardından yeniden göğüs yapılması için tedavi olmak istedim. Gaziantep Şehir Hastanesine geldim. Kendi karın dokumdan göğüs yapılabileceğini söyleyince çok mutlu oldum. Ameliyat çok başarılı geçti. Protez ve doku ameliyatı tercihi yapabilirdim. Doktorumuzun tavsiyesi ile doku naklini seçtik ve kendi karın dokumdan alınan doku ile gerçeğe yakın bir göğse kavuştum” diye konuştu.

Kaynak: İHA


Gaziantep Şehir Hastanesi Meme Kanseri Ümran Teylan kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
4
Diyalize Girip Evlerine Giden Hastalar Fenalaştı: 18’inin Durumu Ağır



Burdur’daki 20 kadar diyaliz hastasının zehirlenme şüphesiyle civar ilçelere farklı illere sevk edildiği ve diyaliz cihazında kullanılan suyun renk değiştirdiği öne sürüldü.

Burdur Devlet Hastanesi’nde 20’ye yakın diyaliz hastası hastanede tedavi görürken zehirlendikleri kuşkusuyla çevre illere sevk edildiği iddia edildi.

İlk belirlemelere göre diyaliz cihazında kullanılan suyun renk değiştirdiği sabotaj dahil her olasılığı tespit etmek üzere Burdur Sağlık İl Müdürü Dr. Murat Erk’in “kriz masası” kurduğu bildiriliyor.

Dr. Erk’in “Cumhuriyet Başsavcılığına da bilgi verdim. Teknik bir hata mı yoksa kullanıcı hatası mı bütün senaryoları sabotaj dahil araştırıyoruz.” dediği öne sürüldü.

İl Sağlık Müdürü Dr. Murat Erk’in şu ana kadar 20 hastanın Antalya ve Bucak ilçesine sevk ettiklerini söylediği ve “Bütün hekim ve sağlık görevlileriyle hastalara müdahale edildi.” dediği iddia ediliyor. 4 hastanın yoğun bakıma alındığı ileri sürülüyor.

Sağlık İl Müdürü Murat Erk, hastanede inceleme yapıp, yetkililerden bilgi aldı. Sağlık Bakanlığı tarafından da idari soruşturma başlatıldı.

Kaynak: Sağlıkpersoneli.com


Burdur Burdur Devlet Hastanesi Diyaliz Hastaları Sağlık İl Müdürü kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
5
Ağrılı Süleyman Erim, Yapılan Ameliyatlarla Yürümeye Başladı



Yüzmede Türkiye şampiyonlukları bulunan cam kemik hastası Ağrılı Süleyman Erim, Erzurum’da Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesinde yapılan ameliyatlarla yürümeye başladı.

Ağrı’da doğuştan cam kemik hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalye ile hayatını sürdüren ve ilk ile ortaöğretimini uzaktan ve örgün olarak tamamlayan 20 yaşındaki Erim, bu hastalık yüzünden çeşitli illerde çok sayıda ameliyat oldu.

Farklı bir merkezde 2019’da dizine uygulanan platini kırıldıktan sonra Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalından Doç. Dr. Çağatay Engin’e başvuran Erim’in tetkiklerinde, her iki kemiğinde kırık ve eğrilikler tespit edildi.

Engin ve ekibince yapılan başarılı operasyonlarla bacaklarındaki kırıkları düzeltilen ve teleskopik çivi uygulanan Erim, ameliyat sonrası gördüğü tedavilerle yürümeye başladı.

Üniversite okumak ve daha çok madalya kazanmak istiyor

Bedensel engelliler yüzme yarışlarında şu ana kadar 5 Türkiye birinciliği elde eden ve “Süper kahramanım” dediği doktoru Engin sayesinde tekerlekli sandalyeye kullanma durumu ortadan kalkan Erim, üniversite okumayı ve daha çok madalya elde etmeyi hedefliyor.

Engelli yüzücü Erim, AA muhabirine, hastalığı nedeniyle ailesinin de kendisi kadar zor bir süreç yaşadığını söyledi.

Bugüne kadar 17 kez ameliyat olduğunu ifade eden Erim, “Hayata her zaman 1-0, hatta 2-0 geriden başladığımı düşünüyordum. Hayatım boyunca tekerlekli sandalyeye ihtiyaç duyuyordum, kendi işlerimi yaparken birilerinden sürekli destek alıyordum. Sürekli ameliyat ve farklı şehirlere gitmem nedeniyle ailem de çok zor durumda kalıyordu.” dedi.

Erim, önceden geçirdiği ameliyatlardan sonuç alamadığını ve yaklaşık 5 yıl öncesine kadar hiç yürüyemediğini belirterek, şöyle konuştu:

“Çağatay hocam süper kahramanım, onu çok seviyorum. 4-5 yıl önce bacaklarım yamulmuş ve platin kırılmıştı. O zamana kadar hiç yürüyememiştim ve muazzam ağrı vardı. Çağatay hocamın ameliyatından sonra yürümeye başladım. Şu an toplamda 5 Türkiye birinciliği, 7 ikincilik, iki de nazar boncuğu üçüncülüğüm var. Çağatay hocamın ameliyatlarından sonra özgürlüğüme kavuştum, yani kendi başıma sandalyesiz kişisel bakımımı yapıyor, dışarıya çıkıp istediğim gibi geziyorum, hocama minnettarım. Tarif edilmeyecek mutluk, yani hiç kavuşamayacağım bir şeye kavuşmak gibiydi. Bir şeyi çok istersiniz ama imkansız dersiniz işte o imkansızlığı başardık.”

“Bize geldiğinde ayakta duramıyordu”

Doç. Dr. Engin de Erim gibi cam kemik hastalarının kendilerine başvurduğunu anlattı.

Bu hastalarda kemik kırılması ve deforimitelerin önüne geçmeyi hedeflediklerini söyleyen Engin, “Süleyman bize geldiğinde ayakta duramıyordu çünkü kemiklerinde ciddi deformiteler vardı. Aynı zamanda kemik kalitesi kötüleştiği için kırıklara meyli artmıştı. Biz, daha önceki ameliyatlarında uygulanan ve kısa kalan çivileri çıkartıp onların yerine uzama potansiyeli olan cam kemik hastalığına uygun biyomekanik özelliklere sahip çivilerle tespit sağladık. Bu esnada eski ameliyatların yetersizliğine bağlı oluşan deformiteleri de düzelttik.” ifadelerini kullandı.

Engin, tekerlekli sandalye ile gelen Süleyman’ın şimdi ayakta durup kişisel ihtiyaçlarını rahatlıkla gördüğünden bahsederek, şunları kaydetti:

“Onu tekerlekli sandalye ihtiyacının ortadan kalktığını görmek bizi çok mutlu ediyor. Ameliyat öncesi ayakta durmakta zorlanan Süleyman şimdi profesyonel olarak yüzme sporuyla meşgul. Bu tarz hastaların özellikle doğumdan itibaren takip edilmesi gerekiyor çünkü bu hastalığı yok edemiyoruz, ancak zayıflayan kemiklerin mukavetini artırıp hastalığın kemik deformitesi oluşturmasını önleyebiliyoruz. Bu hastalarda kemiklerde oluşacak deformiteleri önlemek ve doğru anda müdahale etmek lazım. Doğru ve uygun tedaviyi yapmadığımızda ameliyatlar başarısız olacağı için hasta çok sayıda ameliyat olmak zorunda kalıyor, bu da hasta için ciddi bir yük.”

Her bir kemiğini ameliyatla düzelttikleri Erim’in bazı alt kemiklere de kurtarıcı ameliyatlar yaptıklarını dile getiren Engin, ilerleyen dönemlerde diz altı kemiklere de ameliyat planladıklarını aktardı.

Kaynak: AA


Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Cam Kemik Hastası Süleyman Erim kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
6
Sağlık / ALS Tedavisinde Umut Veren Gelişmeler
« Son İleti Gönderen: kayseriengelliler Bugün, 04:24:30 ÖÖ »
ALS Tedavisinde Umut Veren Gelişmeler



Dünyaca ünlü bilim insanlarını bir araya getiren Suna Kıraç Nörodejenerasyon Konferansı nörodejeneratif hastalıkların tedavisine ilişkin son gelişmelere ışık tuttu ve umut yarattı.

Koç Üniversitesi Nörodejenerasyon Araştırma Laboratuvarı (NDAL) ve Suna ve İnan Kıraç Vakfı iş birliğiyle çevrimiçi düzenlenen “Nörodejeneratif Hastalıklarda Gen ve Moleküler Tedavilerde İlerlemeler” başlıklı konferansta, ALS başta olmak üzere, nörodejeneratif hastalıklar konusunda otorite olan araştırmacılar henüz yayınlanmamış güncel çalışmalarını paylaştı.

NDAL Direktörü Prof. Dr. A. Nazlı Başak, bu yılki Konferansın sonuçlarını değerlendirirken “Tedaviye hiç bu kadar yakın olmamıştık. Klinik çalışmalarla ALS’nin tek bir tedavisi olmadığı anlaşıldı. Böylelikle tedavi hedefleri artıyor. Bunun için de farklı gen ve mekanizmalara göre ilaç tasarımları yapılıyor” dedi. Dünyanın önde gelen bilim insanlarını, fikir alışverişi yapmak üzere bir araya getiren, yeni iş birliklerinin ve araştırma projelerinin geliştirilmesine zemin hazırlayan konferansın “Nörodejeneratif hastalıklarda etkin olan genler ve bu genleri hedefleyen moleküler tedaviler” konulu ilk oturumunda, Londra King’s College’dan Ammar Al-Chalabi “ALS genetiği hakkında ne biliyoruz”, UMass Nöroloji Bölümü Başkanı Robert H. Brown “ALS tedavisinde gen modülasyonuna doğru”, Sheffield Üniversitesi Sinir Bilimi Enstitüsü Direktörü Dame Pamela J. Shaw “Nöroprotektif ALS tedavisinde mükemmele doğru yolculuk” başlıklı bildirilerini sundular.

Kaynak: Sözcü


ALS Nörodejenerasyon Konferansı Suna Kıraç kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
7
Sağlık / Kadriye Doğan, Hastaneden Yürüyerek Çıktı
« Son İleti Gönderen: kayseriengelliler Bugün, 04:23:14 ÖÖ »
Kadriye Doğan, Hastaneden Yürüyerek Çıktı



Karaman’da omuriliğindeki “damar yumaklanması”nın kanama yapması sonucu yaklaşık bir ay önce sol bacağı felç olan, sağ bacağında da his kaybı yaşayan 45 yaşındaki Kadriye Doğan, Konya’daki hastanede geçirdiği ameliyatla yürümeye başladı.

Karaman’da sol bacağındaki ağrı nedeniyle felç olan ve hastaneye tekerlekli sandalyeyle başvuran 45 yaşındaki Kadriye Doğan, omuriliğindeki “damar yumaklanması” ve etrafındaki kanamanın mikrocerrahi yöntemiyle temizlenmesiyle yeniden ayağa kalktı.

Karaman’da yaşayan Kadriye Doğan, yaklaşık 1 ay önce sol bacağında hissettiği ağrı nedeniyle hastaneye başvurdu.

Tedavilere cevap vermeyen ve bir süre sonra sol bacağı felç olan, sağ bacağında da his kaybı yaşayan Doğan, son olarak Konya’daki özel bir hastaneye başvurdu.

Yapılan tetkiklerde omuriliğindeki “damar yumaklanması”nın kanama yapması nedeniyle felç geçirdiği tespit edilen Doğan, başarılı geçen ameliyattan 5 gün sonra taburcu edilerek tekerlekli sandalyeyle geldiği hastaneden yürüyerek çıktı.

Felç kalması değil, engelli çocuğuna bakamamak üzdü

Kadriye Doğan, AA muhabirine, geçen ay sol ayağında bir uyuşma hissettiğini, uyuşmanın bacağına doğru çıktığını söyledi.

Ağrı dayanılmaz hale gelince bir günde hastaneye 3 kere gittiğini dile getiren Doğan, “Ağrı devam ediyordu, ‘felç’ dediler. Bayramın 1. günü tekrar hastaneye gittik, tetkikler yapıldı. Ağrı hiç hafiflemedi. Parmaklarım kıpırdamaz oldu, gitgide hissizleşmeye başladı. 15 gün çare bulamadık.” dedi.

Doğan, tekerlekli sandalyeyle başvurduğu hastanede hemen ameliyata alındığını belirterek, “Doktor, ‘Ben seni kurtaracağım’ dedi. Allah bin kere razı olsun, kurtardı. Eli öpülecek insanlardan. 10 yaşında engelli bir çocuğum var. Görmüyor, duymuyor, benim bakımıma ihtiyacı var. Doktora, ‘Çocuğuma bakabilmem için beni kurtar’ dedim. Çocuklarımdan biri ilkokula, diğeri de ortaokula gidiyor. Bir kızım da İstanbul’da üniversite okuyor. Ben bu acıyı çekerken çocuklarım da benimle ağlıyordu.” ifadesini kullandı.

“Kanamayla hastanın bacakları felç olmuş”

Hastanenin Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Erdal Kalkan, hastanın sol bacağında ani felç, sağ bacağında da güç kaybı şikayetiyle hastaneye başvurduğunu dile getirdi.

Kadriye Doğan’ın hastanelerine tekerlekli sandalyeyle getirildiğini vurgulayan Kalkan, şöyle konuştu:

“Hastanın nörolojik muayenesinde sol bacağı tamamen felçliydi, sağda ise kısmi felç vardı. Hastanın tetkiklerini yaptığımızda omurilik içerisinde torokal bölge dediğimiz sırt bölgesinde bir vasküler malformasyon, yani anormal damar oluşumu ve bunun etrafında da bir kanama tespit ettik. Doğuştan olan damar yumağı, omurilik içinde küçük bir damar yumağı olarak dururken, zaman içinde büyüyebiliyor. Bu damar yumağı bazen incelen çeperleri sebebiyle kanama yapabilir. Kanadığı zaman da ani bulgu verir. Kanamasıyla hastanın bacakları felç olmuş. Bu çok sık görülen bir hastalık değil. Mikrocerrahi yöntemiyle damar yumaklanmasını ve etrafındaki kanamayı temizledik. Hastamızın nörolojik bulgularında belirgin bir düzelme oldu. Birkaç gün içerisinde hasta tekrar yürür hale geldi. Fizyoterapiyle zaman içinde düzelecek. Ameliyat edilmeseydi engelli bir birey olarak yaşamına devam etmesi gerebilirdi ama şimdi çocuklarıyla inşallah mutlu bir geleceği olacak.”

Kalkan, hastanın bir ay sonra eski günlerine dönmesini beklediklerini kaydetti.

Kaynak: AA


Felçli Hasta Kadriye Doğan Karaman Konya kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
8
Sağlık / Demans İçin Umut Işığı
« Son İleti Gönderen: kayseriengelliler Bugün, 04:21:41 ÖÖ »
Demans İçin Umut Işığı



Bilim insanları beyin hücrelerinin ömrünü uzatabilecek ve hastalığın tedavisinde yeni bir dönemi başlatabilecek bir demans ilacı geliştirdi.

Kanada ve ABD merkezli Ontario, Stanford Üniversitesi ve Kaliforniya üniversitelerinden bilim insanları, günde iki kez alınan hapların, hastalığın ana belirtilerinden biri olan amiloid adı verilen zararlı beyin proteininin düzeylerini yaklaşık yüzde 10 oranında azaltabildiğini buldu.

Uzmanlar, diğer deneysel tedavilerde olduğu gibi yıllar süren bir durumun aksine, beyindeki faydaların ilacın kullanımından yalnızca altı ay sonra gözlemlendiğini söylüyor. Üstelik ek olarak, yan etkiler az ve hafifti; en yaygın olanı ishal ve baş ağrısıydı.

Yeni ilaç, beyindeki P75NTR adı verilen ve beyin hücresinin hayatta kalmasını ve gelişimini düzenlemeye yardımcı olan spesifik bir reseptörü hedef alıyor.

Hücreler veya nöronlar öldüğünde, mesajlar beyin boyunca etkili bir şekilde iletilemiyor, bilim insanları bunamadaki düşünme ve hafıza zorluklarına neden olan şeyin bu olduğuna inanıyor.

Amiloid oluşumunu azaltıyor

Bu ayın başlarında Nature Medicine dergisinde yayınlanan yakın tarihli bir araştırmanın sonuçları, söz konusu ilacın büyümeyi ve hayatta kalmayı teşvik etmek için reseptör ile hücreler arasındaki sinyallerin geçişini arttırdığını buldu.

İlaç, P75NTR’yi hedef alan bir tedavi üzerinde çalışıyor ve hastaların beyinlerinde Alzheimer’ın ayırt edici bir proteini olan amiloid oluşumunu önemli ölçüde yavaşlattığı gözlemleniyor.

Araştırmacılar ilacın “heyecan verici” olduğunu çünkü beyin nöronlarının hayatta kalma yeteneğini doğrudan geliştirdiğini söyledi.

Dünya üzerinde milyonlarca kişiyi etkileyen Alzheimer hastalığının ana nedeni hala tartışılırken, bilim insanları hasarın beyin hücrelerinin içinde ve çevresinde anormal protein (amiloid ve tau) birikmesinin sonucu olduğunu düşünüyorlar.

Kaynak: Sözcü


ABD Demans Kanada Sağlık kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
9
Aile Yapısını Güçlendirecek Politikalar “Aile Enstitüsü” İle Belirlenecek



Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca, aile yapısının korunması ve güçlendirilmesine ilişkin veri üretme ve politika geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmak üzere “Aile Enstitüsü” kurulacak.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı” kapsamında, aile yapısının korunması ve güçlendirilmesine yönelik faaliyet yürütmek üzere üniversitelerle ortak olarak “Aile Enstitüsü” hayata geçirilecek.

Cumhurbaşkanlığı himayesi ile Bakanlık koordinesinde hazırlanan ve 2024-2028 yıllarını kapsayan “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı” 5 stratejik amaç, 15 stratejik hedef ve 100 faaliyetten oluşuyor.

Söz konusu 5 stratejik amaçtan biri olan “Aile Odaklı Sosyal Politika ve Hizmetlerin Etkinliğinin Artırılması” hedefi, ailenin sorun çözme kapasitesi ve ailenin işlevselliğini desteklemek üzere uygulanan başlıca hizmet modelleri, aile odaklı eğitim, danışmanlık ve psikososyal destek hizmetlerini kapsıyor.

Bu kapsamda Bakanlık tarafından, Aile Odaklı Sosyal Politika ve Hizmetlerin Etkinliğinin Artırılması için sosyal hizmetlere erişimin ve kurumlar arası eş güdümün artırılması, sosyal hizmet iş gücü ve kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi, danışmanlık ve psikososyal destek hizmetlerinin niteliğinin artırılması hedeflerine öncelik verilecek.

Sosyal Hizmet Merkezleri ve çocuk yaşam merkezleri yaygınlaştırılacak

Sosyal hizmetlere erişimin ve kurumlar arası eş güdümün artırılması hedefi kapsamında ise Sosyal Hizmet Merkezleri, çocuk yaşam merkezleri, aktif yaşam merkezleri ile gündüzlü bakım ve rehabilitasyon merkezleri yaygınlaştırılacak.

Aile odaklı sosyal politika ve hizmetlerin yerel düzeyde özelleştirilmesi için sosyal risk haritası kılavuzu oluşturularak sosyal risk haritaları hazırlanacak. Aynı zamanda Sosyal Hizmet Merkezlerinin çalışmalarına ilişkin iş akışları ve çalışma kılavuzu oluşturulacak.

Sosyal hizmet iş gücü ve kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi hedefi ile üniversiteler ortaklığında, aile yapısının ve değerlerinin korunması, güçlendirilmesi ve ailenin sosyal refahının artırılmasına yönelik kapsamlı araştırma faaliyetleri yürütmek ve politika önerileri oluşturmak üzere “Aile Enstitüsü” kurulacak.

Enstitü ile Bakanlığın mevcut çalışmalarını güçlendirmek ve yeni planlanacak sosyal hizmet faaliyetlerinin sağlam temeller üzerine inşa edilebilmesine katkı sağlamak amacıyla veri üretme, araştırma ve politika geliştirme faaliyetleri, ihtisaslaşmış tek bir merkez üzerinden yürütülecek.

Enstitüde uzmanlar, akademisyenler ve kurum temsilcileri görev alacak

Enstitünün temel başlıklarını aile, kadın, çocuk, engelli, yaşlı, şehit yakınları ve gaziler ile sosyal yardım politikaları oluşturacak. Söz konusu başlıklarda hem sosyal politika üretmek hem de üretilen politikaları sosyal hizmete dönüştürmek için çalışmalar yapılacak.

Sosyal hizmet faaliyetleri alanında veriye dayalı bilimsel araştırmalar yapılarak, proje ve hizmetlerin etkinliğinin analiz edilmesi ve yeni sosyal hizmet modellerinin geliştirilmesinin planlandığı enstitü ile akademik yayınlar yapılması ve sosyal politika önerileri geliştirmeye yönelik çalışmaların yürütülmesi de amaçlanıyor.

Uzmanlar, akademisyenler ve kurum temsilcilerinin görev alacağı enstitüde, Bakanlık personelinin mesleki becerilerini artırmak ve ihtisaslaşmalarını sağlamak için eğitim programları geliştirilecek.

Kaynak: AA


Aile Enstitüsü Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
10
Palyaço Oldu, Kendini Çocukları Güldürmeye Adadı



Adana’da 21 yaşında geçirdiği trafik kazasında yeti kaybı olan birey gönüllü olarak palyaçoluk yapmaya başlayan ’engelsiz’ palyaço Fırat Arsunar, kendisini tekerlekli sandalyesi üzerinde çocukları güldürmeye adadı.

2010 yılında geçirdiği trafik kazası sonrası bedensel engelli birey Fırat Arsunar (35), kendini çocukları güldürmeye adadı. Rehabilitasyon sürecinin ardından, tekerlekli sandalyesi üzerinde gönüllü olarak palyaçoluk yapmaya başlayan Arsunar, 10 yılı aşkın süredir yüzleri güldürmeye devam ediyor. Vücut geliştirme ve yüzme sporlarıyla da ilgilendiğini anlatan Arsunar, engelleri sosyalleşerek aştığını ve hayalinin diğer engelli bireyler için güzel projeler gerçekleştirmeye devam etmek olduğunu söyledi. Arsunar ayrıca, çocukların yüzünde bir gülücük olmanın, dünyada kazanabileceği en büyük miras olduğunu belirtti.

“Sandalyenin bana kattığı en büyük şey palyaçoluk”

Palyaçoluğa başlama sürecini anlatan Arsunar, “2010 yılında geçirdiğim trafik kazası sonucu boyundan aşağı felç kaldım. Tamamen boynum tutmazken spor, gönüllü palyaçoluk ve fizik tedaviler sayesinde vücudumu belirli bir seviyeye getirme şansım oldu, geliştirdim, güçlendirdim. Gönüllü palyaçoluk benim için kendimden daha ağır, daha zor. Dışarıya çıkamayan çocuklarımız için bir anahtar kapı oldu. Bu kapıdan girdim ve inanılmaz güzellikler gördüm. Palyaçoluğun bana en çok kattığı şey kendimden daha zor durumda, evden çıkamayan çocuklarımızla birlik ve beraberlik içerisinde olma şansına nail olmak. Aynı zamanda onların yüzünde bir gülücük olma şansına da nail olmuş oldum. Bu bence şu dünyada kazanabileceğim en büyük miraslardan biridir” dedi.

Gönüllü Palyaçolar olarak onkoloji bölümü, sevgi evleri, huzur evleri gibi kurumlara ziyaretler gerçekleştirdiklerini belirten Arsunar, “Aynı zamanda diğer engelli bireylerin de yanındayım. Onlar için güzel projeler geliştirerek birlik ve beraberlik içerisinde, birbirimize destek içerisinde yaşamak benim en büyük planlarımdan biri” şeklinde konuştu.

Geçirdiği kaza öncesinde palyaçoluk gibi bir düşüncesi olmadığını kaydeden Arsunar, “Şu sandalyenin bana katmış olduğu şeylerden en büyüğü palyaçoluk. Ekip arkadaşlarım engelsiz bir düşünceye sahip oldukları için her yerde her engeli beraber aşabiliyoruz. Burada yalnızca benim engelimden bahsetmiyoruz. Yolumuzdaki başka düşünce engellerini de bu şekilde değiştirmiş oluyoruz. İnsanların, ’bu palyaço olmuş, bu yüzüyor, biz neden yapamayalım’ düşüncelerine girmesi benim için güzel” sözlerine yer verdi.

“Tedavinin yüzde 70’i sosyalleşmektir”

Arsunar ayrıca, fiziksel rehabilitasyon sürecinde sosyalleşmenin büyük rol oynadığını kaydetti. Sosyalleşmeyi ve diğer insanlarla bir araya gelmeyi büyük bir engeli aşmak olarak nitelendiren Arsunar, “Sosyalleşmek büyük bir engeli aşmak demektir. Olmayan şeyleri kafanda düşünür hale geldiğin zaman sosyalleşemiyorsun. Ama sosyalleşirsen hangi engellilik durumunu nerede atlatabileceğini şekillendirebiliyorsun. Zaten fizik tedavinin yüzde 60-70’i ruhsaldır, sosyalleşmektir. Eskiden evden çıkarmaya çalışıyorlardı, şimdi eve sokmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA


Adana Fırat Arsunar Palyaço kayseri de Bir ilk Kiralık Akülü Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Tekerlekli Sandalye Kayseri de Kiralık Çocuk Tekerlekli Sandalyesi 0544 716 20 45
Sayfa: [1] 2 3 ... 10